Hastane dediğin insan kaynamalı

A -
A +
“Ayakta bekleyenler cabası… Sanırsın ki İstanbul’un tamamı hastaneye taşınmış.
 
Yakın bir arkadaşımın telefonuma attığı konumdan yola çıkarak ameliyat olacağı hastaneye gitmek üzere birçok kişiye adres sorup toplu taşıma araçlarında aktarma yaparak gide gide nihayetinde nerede olduğunu tabeladan görür hâle gelmiştim…
Mesafe iki kilometre kadar vardı… Ne yaparsın artık yürü babam yürü… Ana yolun karşısına geçtim… Oradan mobilya tabelasından sola aşağıya döndüm… Tekrar yol yokuşa sararken ben de tabelanın hizasına gelmiştim. Oradan sola dönüşte hastane tabelası da koskocaman yazılı hâlde gözükmüştü.
“600 metre mesafede” diyordu… Yürümeye devam… Yine yokuş aşağı sayılan yolda TEM bağlantı yolunu soluma alarak altı yüz metrelik mesafeyi yürüdüm… İleride sağda beyaz bir binaydı…
Tamam, hastaneye gelmiştim… Bir merdiven ile kod farkını tamamlamışlardı. Merdiveni çıkarak Acil kısmın hizasına çıktım. Acil yazan kısımdan içeri girdim…
“Yetişkin Acil” ve “Çocuk Acil” diye bölüm vardı… Ve hastane insan kaynıyordu… İşte hastane dediğin böyle olurdu… Bomboş binayı ne yapacaksın… Hastane insan kaynayan yer demekti… Bankoya yaklaşıp dört beş tane görevliden müsait durumdaki tek görevliye yaklaşıp hastamı sordum.
-Odasını biliyor musun?
-Bilmiyorum. İsmini söyleyebilirim sadece…
O zaman iki kat yukarı çık ve veznede sor, dedi görevli…
Asansörlere gittim… Beklemeye başladım… Fakat asansörün geleceği meçhul gibiydi… Hem de kapısında insanlar birikmiş vaziyetteydi. İçimden “iki kat nedir ki, o kadar yol yürüdün iki katı mı çıkamıyorsun?” diyerek merdivene yöneldim. Ne kadar rahat… İki katı çıkıp genişçe bir alana ulaştığımda baktım ki meğer hastanenin asıl girişi burasıymış.
İçerisi “L” şeklinde koskoca bir alandı… Ve devlet bu işi biliyor dedim… Ne müthiş bir yapı… Baştan sona doğru sırt sırta tezyin edilmiş oturma koltukları var… Hiçbirinde oturacak yer yok… Dopdolu… Ayakta bekleyenler de cabası… Sanırsınız ki İstanbul’un tamamı hastaneye taşınmış… Ama o da ne? Aynı katta dört bir yanda bilgisayarlarla donatılmış poliklinik reyonları var… Müracaat danışma kısmında kimsecikler yok… Ama bu poliklinik reyonlarında da kimsecikler yok…
Bu reyon boş… Öteki, orada da kimse yok… Allah Allah, bunların hepsi bir yere mi gitti ya? Baştan sona doğru gittim… Bir yetkili görsem soracağım… Ama enteresan bütün kat insan dolu ve herkes sessiz sakin bekliyor. Dedim ki oradaki vatandaşlara:

“Bu yetkililer niye yok?” DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.