"Nasip onlarınmış helal olsun...”

A -
A +
Abi, çocuğum bir haftadan beridir “anne bir hurma alsan da yesek?” deyip duruyordu.   Ben bir ayakkabı boyacısıyım. Sokakta sabit bir noktada gelen geçen abilerimin ablalarımın kardeşlerimin ayakkabısını boyarım. Bu işte devamlı müşterilerim de vardır, tanıdıklarım da eşim dostum da… Bu yağlı boyalı iş ile iki tane çocuk okuttum Rabbime hamdolsun… Nelere şahit oldum, kimlerle tanıştım haddi hesabı yoktur. İnsanın insana üstünlüğü olmaz. Mesleğin mesleğe üstünlüğü de. Herkes işini doğru yaptığında bir saat gibi düzenimiz olur. Birisi işini beğenmez ise yapmasın daha iyidir. Hem kendine zarar verir hem karşısındakine… Ve insan iyilikten zarar görmez. Emanete hıyanetlik edilmez… Geçenlerde bir ayakkabı müşterim kızıyla birlikte tezgâhımda bir paket hurma bıraktılar. Ayakkabıyı boyarken bıraktığı hurmayı nice zaman sonra fark ettim ben de. Dedim ki: “Bu filanca müşterimin hurması, birazdan gelir alır.” Gelmedi akşama kadar… Akşam tezgâhı toplayıp giderken emanettir diyerek eve götürdüm. Sabahleyin de alıp tezgâha getirdim. O gün de akşama kadar bekledim gelmedi… Bu şekilde tam bir hafta o hurmayı akşama kadar bekleyip akşam eve götürdüm sabahleyin işime getirdim. Baktım bu gelmeyecek. Unuttu artık, düşüncesiyle hurmanın da bozulmaması için “bunu onun hayrına bir ihtiyaç sahibine vereyim” dedim. Bulunduğumuz mahallede fakir fukara çoktur. Muhtaç olduklarını bildiğim fakir bir aileye gidip durumu anlattım. Bu hurmayı bir müşterim tezgâhımda unuttu. Bir haftadır getirip götürüyorum. Bozulmasın “bu hurmayı alın siz yiyin, sahibine dua edin” diye söyledim. Kadıncağızın gözleri doldu geldi. “Ağabey çocuğum bir haftadan beridir ‘anne bir hurma alsan da yesek ne olur?’ diye sayıklayıp duruyordu. Param yok ki alayım. Kurban olduğum Allah seni bize gönderdi. Allah hayrınızı kabul etsin. Rabbim razı olsun” dedi. Hurma paketini bıraktım geldim. Ertesi gün mü daha sonraki gün mü ne o müşterim geldi yine… Tezgâhta hurma unuttuklarını, benim görüp görmediğimi söylediler. Ben de dedim ki: -Hemşehrim durum böyle iken böyle oldu.  “Hayrınıza bir fakire verdim onu. Hem de kadıncağızın birinin çocuklarının canı çok hurma istiyormuş. Allah seni inandırsın. Allaha kurban olayım… Onlara verdim. Bir sevindiler ki sormayın. İstersen hurmanızın parasını size verebilirim... Müşterim dedi ki: “Buna çok sevindim. Nasip onlarınmış. Helal olsun.” Bizim insanımız ne güzel değil mi?..

           Rumuz: “Nasip”/Yenibosna-İstanbul

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.