İki kova sudan mı korkuyorsunuz?

A -
A +

 

“Eğer iki kova suyu düşünür de riske girmezseniz, o iki kova su zaten gidecek demektir...”

  Muhabbet Karadeniz’den ve Karadeniz insanından açılınca kulakları çınlasın hatırıma Celal Ceylan Ağabeyim geldi… Yıllar önce, bir yeri geldiğinde anlatmıştı o komik ama ibretlik hatırasını... 12-13 yaşında bir çocukmuş o zamanlar... Köyde eve 2-3 km uzaktaki çeşmeden su getirmesi gerekiyormuş... Almış sırtına iki ucu kancalı uzun sopayı, takmış ucuna iki su kovasını; mırıldanarak varmış çeşmeye, doldurmuş buz gibi çeşme suyunu... Omzuna vurup düşmüş yola…  Bir hayli yol almış… Hayli de yorulmuş… Kovalar da omzunda ağırlaştıkça ağırlaşmış… Az kaldı, ha az kaldı derken duyduğu ses kanını dondurmuş… Dönüp ardına baktığında bir de ne görsün? Kendi boyunda koskoca iki çoban köpeği kendine doğru seğirtmiyor mu? Ne yapsın küçük Celal? Her şeyi bir kenara fırlatıp kaçacak ama on metre sonra iki köpek de yetişir ardından... Yani kaçmakla kurtulmanın imkânı yok... Her durumda köpekler paramparça edecek... İmdat isteyecek kimse de yok... Düşünebiliyor musunuz çaresizliği? İşte o anda bir fikir… Yüz kişiye sorsanız, en az doksanının hatırına gelmeyecek bir fikir... Ani bir karar vermiş Celal Ağabey… O kadar zahmet ile getirdiği su kovalarını bir tarafa fırlatıp iri sopayı kaptığı gibi o da köpeklere doğru koşmaya başlamış... Hem de alabildiği hızda... Simdi işe bakın... Kesin karar ile kendilerine doğru gelen bu küçük çocuğun o büyük cesareti, o iki dev çoban köpeğini nasıl etkilediyse, hayvanlar ön ayaklarını direyip oldukları yerde zınk diye kalakalmışlar...  Bir anlık tereddüt... Veya kararlılık… Ama çok önemli bir püf noktası... Köpekler bu akıl almaz olayı anlamaya çalışıyor gibi... Celal Ağabey'de en ufak bir kararsızlık yok... Aynı hızla hâlen koşuyor üzerlerine... Ve köpekler, bu cesur çocuğun o kararlı hareketiyle, geldikleri yöne doğru yüz geri kaçmaya başlamışlar... Öyle bir kaçış ki yakalayabilene aşk olsun... Evet... Küçük Celal'in iki kova suyu zayi olmuş ama sonuç mükemmel değil mi? Kaçsa zaten sonuç değişmeyecekti... Hiç olmazsa şansını denedi... Ve başardı... Zayi olan iki kova suyu, sonra yeni bir zahmetle de olsa gönül rahatlığıyla doldurup eve dönmüş... Hatıra bu... Hayatta risk alma korkusunu üzerinden atamayan herkes, olaylardan kaçsa da sonunda yenilmeye ve parçalanmaya mahkûmdur... Korkmayın! Elinizde bulunan su kovaları devrilir suyum boşa gider diye endişelenmeyin...          Emin Taşdelen-Sürmene
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.