Dedemin bin liralık atı...

A -
A +
“Bir okuyucu olarak hatıralarımızın bu kadar dikkate değer görüldüğüne çok sevindim...”
 
Bu köşenin biz okuyucuların hatıralarının yayınlandığı köşe olduğunu ve bizlerin hatıralarının bu kadar değerli olduğunu; hikâyelerimizin dikkate değer görüldüğünü öğrenince gerçekten çok sevindim.
Demek ki Türkiye gazetesi okuyucusu bu köşeye kendi yaşadığı veya yakınının yaşayıp da kendi dinlediği şahidi olduğu vb. hatırasını gönderebiliyormuş. İster ismiyle ister rumuz ismiyle yayınlanıyormuş. Böyle bir hizmet verdiğiniz için bir okuyucu olarak gerçekten size çok teşekkür ederim...
Şimdi size rahmetli dedemin 1950’li yıllarda yaşadığı hatırasını gönderiyorum.
Olay 1950'li yılların ortalarında yaşanıyor. Yer, Osmanlının beşiği Domaniç kasabası… Dedem bu kasabaya bağlı Çiftlik köyünde yaşıyormuş.
Çiftlik köyünde sadece iki sülale yaşıyormuş. Eskiden aileler sülalelere sülaleler boylara doğru büyürmüş. Yakuplar Sülalesi ile Kavaslar lakaplı iki sülale yaşıyormuş.
Bu olaydan birkaç sene evvel de ovanın en zengin ailesi olan biz Yakuplar, kel ve verimsiz bir tepeyi Kavaslara bırakmamak için tüm hayvanlarını kuru bir inat yüzünden satarak maddi durumları kötüleşmiş. Kendi kendilerini ekonomik olarak bitirmişler…
Kayıtlara göre ilk olarak 1848 senesinden itibaren ovada her yıl en çok vergi ödeyen Yakuplar olmasına rağmen sırf bu kuru inat sebebiyle hayvancılığı bırakıp ormanda odun ve rençperliğe yönelmişler.
Tabii o yıllarda bizim oralarda henüz motorlu ulaşım pek fazla değil… Ve günlerden bir gün İbrahim dedem gözü gibi baktığı cins kıratıyla kasabaya gider… Maksadı o atı kasabada satmaktır. Şimdinin en beğendiğiniz otomobilini götürüp satmak gibi bir duygu işte… Dedem atını kasabada o zamanın parasıyla bin liraya satar…
Sonra da imam olduğu için akşam namazını kıldırmak için köye geri döner. Gelgelelim dedem o satışın hâletiruhiyesinden kurtulamaz. Namazda rükûa giderken aklı hâlâ satıştadır. İnsanlık hâli. O hâliyle rükûdan kalkış tekbiri söyleyeceğine atının fiyatını söyler “bin lira!” diyerek. O söz üzerine cemaat arasında ister istemez gülümsemeler ve kıkırdamalar yaşanır.
Dedem sehiv secdesi yapsa da sonradan öğrendiğimize göre “dünya kelamı söylendiği için” namazın tekrar kılınması gerekeceğidir... Bu olay Domaniç Ovasında yıllarca konuşulur...
           Saffet Arıkan-Domaniç
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.