Kara Geçit Değirmeni...

A -
A +
“Gençler, sizden evvelkiler size nasıl huzurlu bir vatan bıraktıysa siz de sizden sonrakilere bırakmalısınız...”   Bilmiyorum; başımdan geçenleri okuduğunuzda bu yaşta benim de başımdan böyle şeyler geçti diyorsanız aynı havayı teneffüs etmişiz demektir. Ben bu hatıralarımı bir ibret olarak bugünkü gençliğimize ithaf ediyorum. Çok şükür devletimizin gelişen seviyesine göre toplumumuzun da hayat seviyesi değişmiş, öküzle tarla süren, düvenle harman kaldıran artık kalmamıştır. Benim o ufacık köyümde bile artık inkişaf eden (yükselen) sanayinin meyveleri hükümrandır. Pamuk toplamaya, ot dövmeye gitme diye bir şeyi bilen bile artık yoktur. Çok şükür o günleri de, bu günleri de gördük. Allah’ım bize çok daha müreffeh günleri göstersin. Şimdi değirmene atla, eşekle gidilmiyor. Çok köylerimizde elektrikli değirmenler var. Olmasa da herkesin altında iyi kötü bir arabası var, buğdayını istediği değirmende öğütüyor artık... Şimdi sizlere anlatacağım hatıram o eski günlerden bir örnektir. Yukarıda da bir nebze değindiğim günlerden bir vesikadır. Ben bu hatıralarımı gençliğimize bir durum muhasebesi yapmaları için yazdım. Gençler, sizden evvelki gençler size nasıl bir huzurlu vatan bıraktılarsa onu daha da müreffeh bir şekilde sizden sonrakilere aktarmalısınız... Ben buna yürekten inanıyorum. O günleri ben göremesem de içimdeki ümitleri beraber götüreceğim. Sizi daha fazla meşgul etmeden o devirlere götüreceğim... Ekinler biçilmiş, harmanlar kaldırılmıştır. Herkes, hemen hemen tükenmeye yüz tutan geçen senenin unlarının yerine yeni mahsulden hayvanlara yükleyip kışlık ekmek için civarda bulunan değirmenlere un öğütmeğe götürürdü. Böylece kışın rahat edilirdi. O yaz herkes gibi babam da harmanlarımızı kaldırmıştı. Sıra kışlık una gelmişti. Babam bir yük un olacak buğdayı hazırladı. Amcama da seslendi: “Çocuğu değirmene gönderiyorum. Varsa sizinkini de götürsün!.. Onlar da bir eşek yükü hazırladılar. Öğleye doğru hayvanları yükleyip bu fakire teslim ettiler. “Sür Hüseyin Kara Geçit Değirmeni'ne!..” Kara Geçit, Tarsus Çayı'nın kenarında kurulu bir işletme. Ayvalı’ya yaya üç saat çeker... İkindi üzeri değirmene vardım. Babamdan bir de selam götürdüm değirmenciye... Değirmenci dayı yükleri indirdi. Epeyce sıra olduğunu söyleyip “Evlat senin yükler ancak akşamdan sonraya kalır” dedi. Mecburen beklemem gerektiğini biliyordum. Sıra bana gelmişti ama vakit gece yarısına yaklaşıyordu... DEVAMI YARIN  
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.