“Bir daha babam da almadı”

A -
A +
“Daha önce bildiğim ve yaptığım şeylerin ne anlama geldiği netleşiyordu kafamda...”
 
 
Ya 1994 ya da 1995 yılıydı… Gazi Üniversitesini kazanmış ve Ankara’ya gelmiştim. Çocukluğumuz küçük bir Anadolu ilçesinde geçmişti. Her muhafazakâr aile gibi bir yaşantımız vardı. Babam il dışında çalışır ayda bir veya iki kere gelirdi eve. Her gelişte çantalar fileler dolu gelirdi… Hele yılbaşı oldu mu tamam; bu nevaleye bir de piyango bileti eklenirdi. Evde tek erkek çocuk olduğum için benim bilet yarım olurdu diğerlerine çeyrek… 
Artık ortaokul ve lise bitti üniversiteye başlamıştım. Ankara’da İhlas Vakfına ait yurda yerleşmiştim. Daha evvelden bildiğim ve yaptığım şeylerin ne anlama geldiği daha da netleşiyordu kafamda…
Yine bir yılbaşı gelmişti. Hepimiz evdeydik, babamın bilet alacağını tahmin ettiğim için evvelinde almaması için ısrar etmiştim. Fakat nafile, babam yavaşça ceketinin cebinden biletleri çıkarıp "şansınıza birer tane aldım, sana tam aldım bu sefer” demesin mi?
Allah’ım bir tuhaf olmuştum. O bilet ancak o kadar berbat gözükebilirdi gözüme. “Hayır baba!” dedim, “Hayır… Bir daha bilet alma ne olur!”
Babam, kararlılığım karşısında “tamam bu son” filan dedi ama beni ikna etmeye çalışıyordu. “Ver kontrol edeyim” dedim ve aldım. Sobanın başındayım, biletler elimde katını bile açmadım. "Bak baba dedim. Ankara’da okuyorum, sana kıyamadığım için bazen otobüse bile binmiyorum, kötü bir alışkanlığım yok… Ama sen bizim rızkımızdan kesip buna veriyorsun, eğer paran çoksa ve bu kadar ucuzsa bundan sonra her gün yurdun kapısına taksi çağırır biner giderim okula, bunun parasını da sen verirsin” dedim.
Cümlem bitmişti, babam durakladı, ciddi olduğumu anladı.
“İyi oğlum, bir daha almayalım, bundan sonra senin dediğin gibi olsun” dedi... Ben de biletleri attım sobaya. O gün bu gündür ne evimize, ne de sözümüzün geçtiği yakınlarımın evine bir daha piyango bileti girmedi...
Şimdi siz, babama karşı ukalalık veya saygısızlık ettiğimi düşünebilirsiniz. Ama şu bir gerçekti. Bu bileti babam her yılbaşında alırdı, ben de ne çıktığını heyecanla kontrol ederdim. Hayatımızda ne değişti? İyi insanları, iyi yerleri tanıyınca hayatınız değişiyor işte. Şimdi babamın eski hâline ve onun gibi olanlara baktıkça üzülüyor ve dua ediyorum. Allahü teâlâ herkese helalinden kazanmayı nasip etsin...
 
          Mustafa Kaplan-Kayseri
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.