“Cevapsız mektuplarım”

A -
A +
“Onunla mektuplaşmamız altı yedi ay devam etti ama bir süre sonra haber alamamaya başladım...”
 
Hayatta en değer verdiğim kendi canımdan çok sevdiğimdi.
Evlenmek için hayaller kurduğum kız tarafından terk edilmiştim. Üstelik en yakın arkadaşımdı benim… Hani derler ya, “öl dese uğruna seve seve canımı verebileceğim” dedikleri bir kızdı.
Beni, aşkı, sevgiyi sadakati duygusallığı değil de maddeyi varlıklı bir arkadaşı seçmişti.
Mutluluk hayaliyle dolu günler gitmiş yerine acının yalnızlığın hasretin kol gezdiği yaşanılmaz kâbus dolu günler gelmişti.
Acılarımdan yalnızlığımdan biraz olsun kurtulabilmek için kendimi meyhane köşelerine atmamış içki kadehlerinden medet ummamış yazmaya vermiştim.
Kahır dolu biraz arabesk de olsa hasret şiirleri yazıyor böylelikle kendimi rahatlayabiliyordum.
Bir gün günlük bir gazetede çıkan “bana sen gereklisin” isimli bir şiirimin yayınlanmasının üzerinden daha bir hafta geçmemişti ki almış olduğum bir mektupta “sensiz de varım” isimli bir şiir ve benimle arkadaş olmak isteyen dertlerimi acılarımı yalnızlığımı paylaşmak isteyen bir yazışma arkadaşı buluvermiştim.
İşte Nurten ile tanışmamız böyle olmuştu. Artık beni anlayan dertlerime ortak olan yaşama inadımı arttırmaya çalışan bir mektup arkadaşım vardı.
Nurten’den hafta geçmiyordu ki bir mektup alıyor ve tabii ki hiç vakit kaybetmeden ben de karşılığını yazıyordum.
Ondan mektup gelmesini dört gözle bekliyor günleri saymaya başlıyor postacı yolları gözlüyordum.
Artık iyice anlamıştım ki Nurten benim karanlık dünyama doğuveren bir umut ışığıydı. Şiirlerim dahi hep onlu yazılmaya başlamıştı, daha açık söyleyeyim onu sevmeye başlamıştım.
Nurten ile mektup arkadaşlığımız yaklaşık altı yedi ay kadar devam etti. Fakat bir süre sonra ondan mektup alamamaya başladım. O zamanlar ev telefonu dahi yok. Telefon da edemiyordum. Ona yazdığım onca mektup hep cevapsız kalmıştı.
Şaşırmıştım. Gerçek arkadaşlığa dostluğa bu kadar önem veren birisi nasıl olur da birdenbire yazmaz diye. Başına bir hâl mi gelmişti? Başlangıçtaki şaşkınlığım günler geçtikçe üzüntüye ve endişeye dönmüştü. DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.