Albercht Maass’ın odasında

A -
A +
 “Almanya’da iş yeri yöneticilerinden Albercht Maass, Hüseyin’i telefonla odasına çağırır...”
 
Benim öğrencilik ve öğretmenlik yıllarımda “çok para kazanmanın sırları” diye bir konu yoktu; hiçbir ders kitabında. Şimdi var mıdır bilmiyorum. Olsa duyardım, birilerinden. Sağır değiliz ya!
Onca gereksiz şey varken ders kitaplarında, bu çok önemli konu, bu herkesi birinci derecede ilgilendiren soru neden işlenmesin ki sınıflarda, derslerde?
Bana sorarsanız, bugüne değin bizlere ders kitaplarında “paranın ne önemi var! Yenmez, içilmez; el kiri bir nesnedir o. Önemli olan iyi insan, iyi yurttaş yetiştirmek” ilkesini anlatmışlardır.
Haksızlar mı?
Bir an için, okumuşlarımızın çalışkan, dürüst, her durum ve şartta bile gerçeği söylemekten çekinmeyen yurttaşlar yerine, kişisel çıkarını her şeyin üstünde tutan insanlar olduğunu düşünün. Ne feci olurdu ülkemizin hâli; değil mi?
Bu konuyu hiç düşünmemiştim; yakın zamana kadar. Girişe kısa bir parça aldığım “Umut Peşinde” adlı kitapta anlatılan bir olay düşündürüp durdu beni. 
Hiç bilmediğim, kırk yıl düşünsem aklımın köşesinden geçmeyecek bir şey öğrendim çünkü bu kitaptan.
Evet, evet… Yeni öğrendiğim her şeyi nasıl paylaşmışsam sizlerle bunu da paylaşacağım.
Günlerden bir gün, 1960’lı yıllarda Almanya’da fabrikada çalışan bizim Kemaliyeli yurttaşımız Hüseyin’i, iş yerindeki yöneticilerden Albercht Maass, odasına çağırır telefonla.
Hüseyin içeri girdiğinde bakar ki, bir kişi daha var odada. Maass, oturan adamı işaret ederek “Memleketin Türkiye’den gelen bir tüccar… Bizden elektrikli süpürge almaya gelmiş” der.
Hüseyin “hoş geldiniz” deyip tanıştıktan sonra, Bay Maass:
“Bay Hüseyin, beyefendi Almanca bilmiyor. Biraz Fransızcası var ama anlaşamıyoruz. Hem tanışın, hem yardımcı olun; diye çağırdım sizi” der.
Tüccarın arzusunu öğrenen işçimiz, aktarır bunu Bay Maass’a:
“Efendim, tüccar yurttaşımız, 1000 adet elektrikli süpürge alacakmış. Ancak, faturayı farklı istiyormuş.”
“Ne demek farklı fatura? Nasıl yani?” diye sormuş Bay Maass.
Tüccarımız da anlatmış:
“Aldığım her süpürgeye 76 Mark ödeyeceğim. Tamam, bunda anlaştık. Ama ben faturaya 76 Mark değil, 160 Mark yazılmasını istiyorum!..” DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.