M. Necati Ağabey'in bendeki sırrı

A -
A +
“Sizlerden ruhu için bir Fatiha ve İhlas-ı şerif okumanızı istirham ediyorum efendim...”
 
Oğlum Hakan 2003 yılında kısa dönem askerliğini yaptı. Askere uğurlamadan bir gün önceki akşam bizim evde dost ve yakınlarımızla toplanmıştık. Bulunanlar arasında kitaplardaki tarife tam uygun hâl sahibi mübarek bir zat da vardı. O zat bir iki gün önce bize gördüğü rüyada veya başka bir hâlde, Hakan’ın askerde iken vefat ettiğini, cenazeyi bize göndermek için tertip edilen merasimde tabutun önüne hâlen de uygulandığı gibi, resminin konduğunu büyük bir üzüntü ile söylemişti.
Toplananlar içerisinde bu rüyayı benden başka kimse bilmiyordu. Nedendir bilemiyorum herkeste derin bir üzüntü ve sessizlik hâkimdi, sanki herkes ağlamamak için kendisini zor tutuyordu.
İçimizdeki hâl sahibi zat bir ara, çok ince bir işaretle beni odanın dışına davet etti. Çıktığımız yerde bana dedi ki: “Hakan’ın yüzüne baktım rüyada gördüğüm resmin aynısı!”
Baba yüreği… Beni bir titreme bir korku aldı, ne yapacağımı şaşırdım, kimse olmasa hüngür hüngür ağlayacağım fakat ortam sebebiyle ağlayamıyordum.
Oturma bittiğinde herkes çok büyük üzüntü ve sessizlik içerisinde evlerine gitti. Ben sabahı zor ettim, gözüm uyku tutmadı.
Her darda kaldığımda yaptığım gibi sabah kalkar kalmaz doğruca merhum büyüğüm Mustafa Necati Özfatura Ağabey'in iş yerindeki odasına gittim. Ama daha kendilerini görür görmez başladım ağlamaya. Kendimde derdimi anlatacak hâl kalmamıştı.
Mübarek beni bu hâlde görünce o da derin bir üzüntüye kapıldı; âdeta rengi değişti, zorlanarak bana “neyin var söyle?” buyurdu. Olayı kısaca ve aynen kendilerine anlattım. Daha dinlerken derin bir endişeye kapıldıkları bakışlarından ve yüzlerindeki değişiklikten açıkça belli oluyordu. Sözümü gözyaşları içerisinde bitirdikten sonra anında kesin ve kararlı bir şekilde dediler ki: “Bu söyleyeceklerimi ben hayatta olduğum müddetçe hiç kimseye kesinlikle söylemeyeceksin, tamamen ikimiz arasında kalacak aksi hâlde korkulan olur. İnşallah sağ salim evine dönecek!” Tam bir inançla “baş üstüne efendim” dedim.
Elhamdülillah Allahü teâlânın bu mütedeyyin kulu M. Necati Özfatura Ağabey'imin üzüntü ile yaptığı duanın bereketiyle oğlum Hakan askerliğini tamamlayıp yuvasına kavuştu.
Biz de çok şükür kendilerine verdiğimiz sözü bugüne kadar tuttuk. Şimdi sözümüzü tutmanın sonu geldiği için kendilerine dua ve minnet temennisiyle arz ediyoruz. Rabbim mekânını Cennet eylesin.
            Yaşar Köksal-İstanbul
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.