Aslında Sultan da memnundu

A -
A +
“Allah’tan kork... Şu ölüden ibret al. Yarın sen de bu tahtanın üzerine yatacaksın!..”
 
 
Hasan Paşa, Sultan Murad’ın ölüm haberini aldığı anda üzüntü ve asabiyete kapılmıştı: “Eh... Artık bu dünyadan elini eteğini çekti... Varsın öteki dünyada amelinin hesabını versin... Bize düşen, son dakikaya kadar görevimizi yapmaktır” dedi ve Çırağan Sarayı'nın yolunu tuttu... 
Sultan V. Murad’ın cenazesi, Çırağan Sarayı'ndan bir istimbotla Topkapı Sarayı'na götürüldü. Burada Yahya Efendi Tekkesi Şeyhi tarafından yıkanıp kefenlendi ve tabuta kondu...
Cenazenin yıkanıp kefenlenmesi sırasında Dâhiliye Nazırı, Zaptiye Nazırı, Şehremini (Belediye Başkanı) ve Beşiktaş Muhafızı Hasan Paşa ile padişah yaverlerinden bazıları hazır bulunmuşlardı.
Cenaze tabuta konulacağı sırada Sultan Abdülhamid’in yaverlerinden Fehim Paşa, Sultan Murad’ın gerçekten ölüp ölmediğini anlamak için merhumun saçlarını kavramaya çalışınca o anda Hasan Paşa, Fehim Paşa’nın koluna sarılıp:
-Ne yapıyorsun, diye bağırdı.
Fehim Paşa, birdenbire şaşırdı. Fakat kendini çabuk toparladı:
-Çek elini! Senin kafanı kopartırım. Ona parmağının ucu ile bile dokunmak senin haddin değildir, diyen Hasan Paşa öfkeden gerilmişti.
-Allah’tan kork... Şu ölüden ibret al. Yarın sen de bu tahtanın üzerine yatacaksın, diye azarladı.
Fehim Paşa, orada perişan olmuştu. Bu, onun açısından hazmedilecek bir şey değildi. Diğer paşaların araya girmesiyle olay, daha fazla büyümeden önlenebildi.
Bu tantanadan sonra cenaze tabuta konuldu. Hidayet Camiine getirildi. Orada cenaze namazı kılındı. Yeni cami türbesinde annesinin mezarının yanın defnedilecekti.
Bu esnada paşalardan biri diğerine:
-Tabutu açtırsak... Son defa baksak da bir zabit varakası yapsak, derken Zülüflü İsmail Paşa:
-Durunuz, efendim, durunuz. Defnolunurken görmem lâzım. Malum ya irade-i seniyye var, deyince herkes dondu kaldı.
Fakat Hasan Paşa, gür bir sesle:
-Yahu, bu padişah cenazesi... Çocuk oyuncağı değil... Tabutu açmaya cesaret edenin vallahi ellerini kırarım, diyerek ortalığı inletti. İzin vermedi.
Hasan Paşa’nın bu çıkışları orada kalmadı, derhal Sultan II. Abdülhamid’e ulaştırıldı. Ama o, bu konuda Hasan Paşa’ya hiçbir şey söylemedi.
Hünkâr Abdülhamid Han, kardeşi Sultan Murad’ın ölümünden dolayı üzülmüştü. Hasan Paşa’nın merhum biraderine karşı gösterdiği saygı, aslında onu da memnun etmişti...
             Ethem Erkoç-Araştırmacı Yazar
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.