“Hatırım için gitme!..”

A -
A +
 “Bir an bile tereddüt etmeden doğruca gidip tren biletini bir gün sonraya erteledik...”
 
Ne kadar uğraşsam da o iki dersi verememiştim. Mahcup ve üzgün bir hâlde memleketime gitmek için aynı gün gece saat 24.00’e tren bileti aldım. Necati Özfatura Abi'mle vedalaşmak ve neticeyi kendilerine arz etmek üzere evlerine gittim. Apartman girişinden daire ziline basınca yukarı çıkmamı beklemeden hemen 3. kattaki dairesinden çıkıp hızlıca kendileri aşağıya inmeye başladılar.
Yanıma geldiklerinde sevinç ve heyecanla hemen;
“Ali ne oldu?” dedi. Ben de 2 dersten sınıfta kaldığımı söyleyince neşelerinden hiçbir şey kaybetmeden tebessümle dediler ki:
“Ali hani bir ay kadar önceki görüşmemizde sana demiştim ya, moralini sakın bozma, sınıfını geçeceksin, diye. İşte o his hâlen içimde aynen duruyor.”
Böyle söyledikten sonra duraksayıp gözlerini bir müddet kapatarak tefekküre daldılar. Sonra bana dönüp “Peki program nasıl” dediler. Ben de bu geceye bilet aldığımı söyleyince:
“Ali benim hatırım için sen bu akşam gitme, bileti yarına ertele, yarın sabah okula git notlara bir daha bak, belki bir yanlışlık olmuştur!” dediler.
Biz onun sözünü dinlerdik. Bir an tereddüt etmeden doğruca gidip tren biletini bir gün sonraya erteledik.
Sabah olur olmaz heyecanla çok samimi olduğum ve aynı evde kaldığımız kıymetli arkadaşım Denizlili Recep ile okula gittik. Bir de ne görelim, en zor, geniş hacimli temel dersimiz olan (Maliyet Muhasebesi) kaldırılmış.
Üzeri kırmızı ile çizilmiş karşısına “KALKTI” yazılmış.
Böylece tek dersten sınıfımı geçiyordum. Arkadaşımla beraber ikimiz de hıçkıra hıçkıra ağladığımızı bugüne kadar hâlâ unutamıyorum. Bu sevinçli neticeyi öğrenince müjde vermek üzere arkadaşımla derhal Necati Özfatura Abi'mizin evine gittik.
Kapının ziline bastığımızda gene aynı hızlı bir şekilde 3. kattan aşağı indiler. Sevinçten âdeta gözlerinin içi gülüyordu. Dediler ki:
“Ali doğrusunu istersen dün akşam sen 2 dersten kaldığını söyleyince benim içimden hiç üzülmek gelmedi. Ben gerçek anlamda üzüntülü bir haber alacağım zaman kalbime ağu gibi bir acı çöker. İşte ben bu hissi dün akşam yaşamadım. Bilakis kalbimde bir sürur vardı. Sakın yanlış anlaşılmasın, keramete elbette inanırız, ama buna bir müminin feraseti diyebilirsiniz” şeklinde ifadelerle tevazu gösterdiler... 
Rabbim büyüklerimizin ve onların talebelerinin muhabbetiyle kalbimizi doldursun ve şefaatlerine kavuştursun. Âmin.
             Yaşar Köksal-İstanbul
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.