Kurtulduğuma sevindim; ama...

A -
A +
“Boynumu büküp hakkımda alınacak karar gereği alıp götürecekleri yeri merak ediyordum.”
 
 
Nezaret dedikleri yerdi. Daracık camsız çerçevesiz bir odada insan ilk anda boğulacak gibi oluyordu. Sonra kendime geldiğimde baktım ki yerde bir sedir üzerinde battaniye vardı. Ayakta fazla duramadım. Yorgunluktan ölüyordum zaten… Sedire uzandım… Çaresizlikten, öfkeden üzüntüden ne yapacağımı bilemiyordum… Kahrımdan ağladım… Ağladım… Ağlasan neye yarar ki… Hem yorgunum hem uykusuzum, hem suçsuzum… Hiçbir suçum yok… Ama bu derdimi kime anlatacağım ki?
Allah’ım bu da mı gelecekti başıma? Burada kim bilir ne kadar kalacaktım? Kim bilir buradan suçlu olarak mı çıkartılacaktım? O zaman kime derdimi anlatıp kimden yardım isteyecektim? Kendi ülkem olsa derdimi anlatabilirdim belki, belki eşe dosta ulaşırdım ama burası Almanya’ydı. Kim bana acır da kim derdime derman olurdu? Üstelik çoluk çocuğum benim yolumu beklemekteydi. Kim bilir nasıl bir endişe ve merak içindelerdi…
Artık saat 23.00 sularıydı… Üzerime kapanan kapı büyük bir gürültüyle açıldı… Beni kaldığım bu izbe yerden alıp sorguya alındığım yere tekrar getirdiler. Boynumu büküp hakkımda alınacak karar gereği alıp götürecekleri yeri merak ediyordum.
İçlerinde yetkili olanı amir durumunda olanı yüzüme anlamlı anlamlı baktıktan sonra dedi ki:
-Sayın Batman, kusura bakmayın. Bir yanlışlık olmuş. Sizi üç saat burada alıkoymak istemezdik ama görevimiz bunu gerektiriyordu.
Ben sevinçten ne diyeceğimi bilemezken onlar beni tekrar polis arabasına bindirip yaklaşık beş kilometre mesafede park ettiğim arabamın yanına getirdiler. Tekrar özür dilediler, “Serbestsin gidebilirsin” dediler.
Kurtulduğuma ne kadar sevindim kelimelerle anlatamam. Suçsuz olduğum ortaya çıkmıştı ya, içeride kaldığım zamana bile aldırış etmiyordum.
Eve dönüşte amcaoğluna da uğradım. Durumu onlara anlattığımda hepsi şoke oldular. “Geçmiş olsun ama bu kadar bir yanlış anlaşılma olur mu?” diye hayret ettiklerini dile getirdiler.
Serbest kalmıştım ama bu yanlışlıkla alıkoyma işi zoruma gitmeye başlamıştı. Öyle ya medeniyetin beşiği denilen Avrupa’da hiçbir suçum yokken neden alıkonuluyordum? Beni üç saat suçsuz yere karakolda bekleten polisi mahkemeye vermek istedim. Fakat ömrümde hiç karakol mahkeme filan görmediğim için bunlarla uğraşmak istemedim...
Aradan yıllar geçtiği hâlde hiç yok yere nezarette geçirdiğim korku ve endişe dolu üç saatimi hiç unutamam...
            Ahmet Batman-Kocaeli
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.