Kalp doktoru...

A -
A +
 “Ben büyüyünce kalp doktoru olacağım öğretmenim" dedi Duygu adındaki öğrencim...
 
 
Vatani görevimi öğretmen olarak yaptığım Erzincan Balıklı köyünde karne dağıtırken çocuklara gelecekte ne olacaklarını sormuştum... Parmaklar birbiri ardınca kalktı. İçlerinden bir cevap dikkatimi çekti.
-Kalp doktoru olacağım ben, dedi Duygu.
-Neden, doktor demek varken kalp doktoru?
Gözyaşları içerisinde annesinin kalp hastası olduğunu ve kalp doktoru olursa onu tedavi edeceğini söyleyince tüylerim diken diken oldu. Şimdi anladım Duygu’nun yaptığı resimde ne ifade etmek istediğini.
Duygu "Ama… Babam beni okutamayacakmış. Ben okumak istiyorum öğretmenim. Kalp doktoru olup annemi iyileştireceğim" diyerek gözyaşlarına boğuldu. Başını okşadım:
-Hiç merak etme kızım. Ben babanla konuşup onu ikna edeceğim. Karnelerinizi dağıttıktan sonra hemen babanın yanına gideceğim.
Duygu sevinçten havalara zıplıyor, yerinde duramıyordu. Karneleri dağıttıktan sonra doğruca Duygu’nun babası Yaşar Ağabey’in dükkânına gittim. Hoşbeşten sonra durumu anlattım. “Ortaokula göndereceksin değil mi?” dedim.
Köyde ortaokul olmadığından ve imkânsızlıklarından bahsetti... Daha bir sürü gerekçe saydı... Ona, devletimizin okumak isteyen çocuğa imkân sağladığını anlattım. "Sen ne yap et bu çocuğu okut. Duygu vatana hizmet edecek çok büyük biri olacak inşallah" dedim.
Yaşar Ağabey, hep hayır diyordu.
-Yaşar Ağabey son sözümü söylüyorum. Biz eğitimcilerin öğrencileri üzerinde hakları vardır. Eğer sen bu kızı okutmayacaksan ben hakkımı helal etmiyorum.
-Yapma hoca, deme öyle.
-Son sözümü söyledim. Hadi eyvallah ben gidiyorum, deyip ayrıldım...
Aradan tam 20 yıl geçti, zaman su gibi aktı gitti. Bir gün telefonum çaldı. Karşıdaki bir bayan sesiydi:
-Yakup Aydın’la mı görüşüyorum?
-Evet siz kimsiniz hanımefendi?
-Ben ben… Duygu İnan. 20 yıl önceki öğrenciniz.
-Canım kızım nasılsın? Nerelerdesin?
-Öğretmenim şu anda İstanbul’da bir hastanede Kardiyoloji Uzmanı olarak çalışıyorum, dediğinde dünyalar benim oldu. Sanırım bir öğretmenin en mutlu olduğu anlardan biri de bu olsa gerek... Annesini merak ediyorsunuz değil mi?.. Hemen söyleyeyim, yaşıyor. Gayet de sağlıklı. Babası da gerçekten kul hakkına inanan bir insanmış. Onu da tebrik ediyorum. Masum bir kız çocuğunun yalvarışlarına kulak vererek onun vatana, millete, bayrağımıza hizmet edecek birisi olmasına vesile olduysak ne mutlu bizlere… Öğretmen olmak yeni ufuklara yelken açmaktır.
              Yakup Aydın-Narlıca İlkokulu Sınıf Öğr.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.