“Sen katil olamazsın!..”

A -
A +
 “Ali daha ilk kelimesini söylerken ağlamaya başlamıştı. Ağlamayla karışık devam etti...”
 
Ali ile aynı köydendik. Her ikimiz de okumak için, köyden şehre gelmiş birer oda kiralamıştık. Yemek, bulaşık, çamaşır gibi ihtiyaçlarımızı kendimiz karşılıyorduk. Çünkü her ikimiz de yalnızdık.
Bir ilkbahar günü okul dönüşünde, kendi hazırladığımız yemeği iştahsızca yedikten sonra ertesi günkü derse çalışmaya başlamıştım... Çalışmalıydım çünkü babamız bizi bu ümitlerle okula göndermişti...
Vakit bir hayli ilerlemiş, uyku gözlerimden süzülmeye başlamıştı. Bu dersler de sıkıcı olmaya başlıyordu hani... Sanki kafam tıka basa bilgi dolmuş gibi olunca, dersi bırakmak mecburiyetinde kaldım... Zaten şu an için artık okuduğumdan da bir şey anlamıyordum...
Yatmaya hazırlanıyordum ki, kapım çalındı. Gecenin bu saatinde bir küçük talebenin evini kim çalabilirdi ki? Biraz endişe biraz merakla tabii biraz da tedirginlikle kapıya yöneldim ve “Kim o?” seslendim.
Ses, bizim Ali’nin sesiydi. Biraz ferahlamıştım. Kapıyı açmamla Ali’nin içeriye dalması bir oldu. Çok heyecanlı olduğu, bir şeyden korktuğu sapsarı olmuş yüzünden belli oluyordu. Onun o hâli benim de tedirgin olmama sebep oldu:
“Ne var Ali, ne oldu sana?”
Ali daha ilk kelimesini söylerken ağlamaya başlamıştı. Ağlamayla karışık devam etti:
-Mustafa, başıma çok kötü bir iş geldi...
-Ne geldi aslanım?
-Ben... Ben katil oldum... Adam öldürdüm!
-Ne diyorsun sen? Ne adamı? Sen kim, adam öldürmek kim ya!?
Ali’ye bir bardak su verdim. Sakinleşsin diye oturttum ama onun yerinde duracağı yoktu. Deliye dönmüştü. “Şimdi sakin ol! Ne oldu bana olduğu gibi anlat” dedim.
Ali’nin nereden başlayacağını bilmeden saçma sapan başlayan konuşmasını dikkatlice dinlemeye başlamıştım. Ne uyku kalmıştı bende ne ders…
Ali yaşadıklarını şöyle anlattı:
-Hani benim bir çiçek merakım vardı ya... Çiçekleri hava alsınlar diye, yatmadan önce balkonun kenarına sıralamıştım.
-Eee?
-Kendim de biraz hava almak için ayakta etrafa bakınıyordum. Nasıl olduysa elim saksıya çarpınca, saksı ikinci kattan aşağıya uçtu…
-Eyvah…
-O anda aşağıda koşmakta olan bir adamın kafasına “gümm” diye düştü.
-Aman Allah’ım…
-Adam öldü Mustafa, adam öldü… Olduğu yerde bir iki kelime mırıldandıktan sonra yığıldı kaldı.
-Vay canına?!. DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.