“Siz bir kahramansınız!..”

A -
A +
“Siz katil değilsiniz. Aksine bir kahramansınız. Tesadüfen polise yardım etmiş oldunuz...”
 
Ali heyecanla yaşadıklarını anlatmaya devam ediyordu:
-Evet… Etraftan “adam öldü, adam öldü” diye konuşanları görünce, daha fazla bakamayıp içeri kaçtım. Ne yapacağımı şaşırmıştım. Köye kaçayım diye düşündüm. Fakat böyle işlerde de ilk aranan yer köy olur. Şimdi belki de senin başına bile belâ oldum. Ama ne yapayım sana sığındım. Bana bir akıl ver Mustafa. Ne olur bir şeyler yap!
-Dur aslanım bir sakin ol… Sen adamın öldüğünden emin misin?
-Öyle bağırdılar. Ne bileyim adamın yanına gidecek hâl mi var bende? Ben mahvoldum ya…
Ben konuyu anlayınca Ali’yi bir kenara oturtup anlatmaya başladım:
“Ama Ali sen bu işi isteyerek yapmamışsın. Hem bunun kazara olduğu gün gibi belli. Durum böyle iken bu işi kasten yapmadığını söylemezsen suçlu duruma düşersin. Kendini ele verince yine suçlu olabilirsin… Bunun kasten olmadığını anlattığında cezan belki daha hafifler. Bunu, bu işi polise bildirmelisin! Böylece suçun ve suçlunun aranması konusunda polisi zorlamamış olursun. Bu da iyi hâldir… Korkma seninle ben de gelirim…"
Ali bu sözlerime sevinmiş yanında benim de olacağımı bilmesi onu biraz rahatlatmıştı... Hiç beklemeden en yakın karakola vardık. Üzerinde “komiser” yazılı odaya kapıyı tıklatarak girdik.
Ali daha içeri girer girmez söze başladı: “Efendim, akşamki adamı ben öldürdüm. Ama inanın isteyerek olmadı. Bir kaza neticesinde oldu.”
Komiser “hayırdır” der gibi baktı yüzümüze… Fakat biraz da babacan tavrıyla hatta şimdi düşünüyorum da biraz şaka ederek sormuştu:
“Yani sen bir katilsin öyle mi? Söyle bakayım, akşamki adam dediğin kim?”
Ali yine kekelemeye başlamıştı:
“Efendim, şey... Akşamki, yâni... Saksının düşürdüğü... Yâni saksıyla öldürdüğüm adam...”
Komiser durumu anlamıştı. Saksı kelimesiyle ayağa fırladı. Bu anda hem Ali’nin hem de benim yüreğimiz ağzımıza geldi. Komiser: “Demek saksıyı düşüren sensin” deyince Ali ağlaya ağlaya “Evet efendim benim” cevabını verdi.
Komiser Ali’yi kucaklamıştı:
“Korkma yavrum korkma! O adam ölmedi, yaşıyor. Ama kafasına saksı düşen adam yıllardan beri aranan bir kaçakçı çıktı. Senin evinin önünden geçerken aslında polis peşindeymiş. İşte o anda kafasına düşen saksı ile adam bayılıp yere yıkılınca yakalamışlar... Biz adamı burada tanıdık. Siz katil değilsiniz. Aksine tesadüf olarak polise yardım etmiş bir kahramansınız..."
               Mustafa Yılmaz-Denizli
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.