O da ben de çok mutluyduk...

A -
A +
“Türkiye’nin pek çok yerinden yüzlerce şairi Kütahya’ya getirip Kütahyalıyla buluşturduk...”
 
Şairlik yönünü yeni fark ettiğim Çakmakçı Mehmet Usta, 60 yılını bu dükkânda geçirmişti…
Daktiloların, çakmakların, hesap makinelerinin revaçta olduğu yıllarda iyi de para kazanmış ama teknolojinin gelişmesine o da yenik düşmüştü.
Dükkânına artık köylerden tek tük müşteri geliyordu. Artık unutulan meslek eve ekmek götürmeye yetmez olmuştu.
Bir gün, Kütahya’da yayın yapan yerel bir televizyondan şiir programı yapma teklifi geldi. Kabul ettik. Onunla birlikte haftada bir “Şiir Saati” programı yaptık.
Çakmakçı Mehmet ile dostluğumuz o denli artmıştı ki artık yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmemeye başlamıştı. Şehir dışındaki şiir şölenlerine de gitmeye başlamıştık. Böyle şiir şölenlerinin birinde bana dedi ki:
-Şahin Bey böyle bir şöleni neden Kütahya’da biz de yapmayalım? Var mısın benimle Kütahya’da şiir şöleni yapmaya?
Çakmakçı Mehmet gibi büyük bir ustayı nasıl reddedebilirdim ki? Bu harika teklifi kabul ederek bir ekip kurup Kütahya’da ilk şiir şölenini gerçekleştirdik.
Türkiye’nin pek çok yerinden yüzlerce şairi Kütahya’ya getirip Kütahyalıyla buluşturduk.
Bir iki üç derken bu şölenler beş yıl sürdü. Çakmakçı Mehmet’i artık sadece tamirciliği ile değil şairlik yönüyle de tanıyordu Kütahya. Hatta Türkiye tanımaya başlamıştı.
Çakmakçı Mehmet mutlu ben ise ondan mutluydum. Zira Çakmakçı Mehmet her yerde her şaire beni üstadı olarak tanıtıyordu:
“Şahin Bey üstadım olur. Ben onun sayesinde şiir dünyasına girdim. Onun sayesinde şiirlerim gazetelerde dergilerde yayınlandı. Onun sayesinde televizyonlara çıktım...”
Çakmakçı Mehmet beni herkese öyle yüceltiyordu ki utanıyor sıkılıyordum:
“Mehmet Abi bırak bu üstat laflarını, biz seninle dostuz, arkadaşız; baba-oğul gibiyiz...”
Buna rağmen bu huyundan bir türlü vazgeçiremedim.
“Çakmakçı Mehmet” mahlasının daha uygun olacağını söylememe rağmen o kendisini hep “Yalnız Ozan” olarak tanıtıyordu.
Günlerden bir gün Mehmet Abi hastalandı. Doktor doktor hastane hastane dolaşmasına rağmen derdine bir çare bulamadı. Doktorlar ilerlemiş yaşı nedeniyle çalışmaması gerektiğini söylediler. Maddi durumu iyi olmayan Mehmet Abi çalışmak zorunda olduğunu söylüyordu ama vücudu bunun aksini söylüyordu. Ayakları artık onu taşımıyordu. DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.