Kütahya’mı çok özledim ama…

A -
A +
“Gördüğün gönül dostlarıma selamlarımı iletiver, onlar da haklarını helal etsinler...”
 
Çakmakçı Mehmet, hastalanınca damadı bunun böyle sürüp gidemeyeceğini söyleyerek oğluyla ortak bir karar alıp 55 yıllık “Çakmakçı Mehmet” dükkânını kapatmaya karar verdiler.
Bu kararı hemen uygulamaya koydular... Mehmet Abi bu karara çok direnmesine rağmen yapacak fazlaca bir şeyi olmadığından zoraki boyun eğdi. Maddi durumu iyi olan damadı onu yetmiş beş yılını geçirdiği havasını soluduğu suyunu içtiği ün sahibi olduğu Kütahya’dan kopartarak Konya’ya götürmeye karar vermişti. Bu karar onun için daha da acı gelmişti. Dile kolaydı bir ömür emek verdiği dükkânından şehrinden vatanından ayrılmak… Ama kader… Öte yandan hayatın gerçeği farklıydı. Hâli vakti yerinde olan damadı diyordu ki:
"Baba sen bu BAĞ-KUR emekli maaşıyla burada kira paranı bile ödeyemezsin gel benimle kızının yanında Konya’da kal. Sana bir oda tahsis ederiz, kira vermezsin. Bizim kaynayan kazanımız hepimizi doyurur...”
Bu kararda Mehmet Abi çok muhalefet etti amma yapamadı, direnemedi ve çaresiz Konya’nın yolunu tuttu... Bu, bir ağacın topraktan koparılması gibi bir şeydi. Benim için de bir yanımda derin bir çukur oluşması ve şiirden şölenlerden uzaklaşmam demekti...
Çakmakçı Mehmet veya bir başka ifade ile "Yalnız Ozan" Mehmet Abi'den ayrılalı yıllar oldu. O şimdi ilerlemiş yaşına rağmen hastalıklarla boğuşuyor. Sokağa çıkamıyor, şiir yazamıyor hatta ve hatta benim telefonlarıma bile zor çıkıyor ve her seferinde benimle helalleşiyordu.
“-Hakkını helal et üstadım bu seninle son telefon görüşmemiz olabilir. Kendimi iyi hissetmiyorum. Yolun sonuna geldiğimi düşünüyorum. Seni ve Kütahya’mı çok özledim amma gelecek gücüm yok. Gördüğün gönül dostlarıma selamlarımı iletiver onlar da haklarını helal etsinler..."
Çakmakçı Mehmet’in Kütahya’dan gidişi sanki bir efsanenin bitişi gibi bir şey olmuştu.
Kütahyalı onun gidişine hâlâ alışamamış gibi. Çakmak, daktilo, hesap makinesi, gözlük, şemsiye, tıraş makinesi ıvır zıvır şeyler tamir ettirecek kimseler de pek yok ama olanlar da artık olmayan dükkânın önünden eli boş dönüyorlar… Ne Mehmet Usta’yı ne de ustanın dükkânını görememenin burukluğunu yaşıyorlar...
Çakmakçı Mehmet gitti gideli onun kapattığı dükkânının bulunduğu sokaktan geçemeyenlerden biri de benim. Cesaret edemiyorum. Onun gidişiyle birlikte benim için Kütahya’da şiir ve şairlik öldü... Allah rahmet eylesin başımız sağ olsun...

               Şahin Ertürk-Kütahya

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.