Sınıfın en güzel kızıydı...

A -
A +
“Sevgi adlı arkadaşımız. Aramıza beşinci sınıfta katılmıştı sarı saçlı, sınıfın en güzel kızı idi...”
 
Bir 23 Nisan törenine katılıyorduk. Hâlâ ilkokul fotoğrafım durur ve o fotoğrafta ilk sıradaki Gülcan (Ebe annemin torunu), 2. İnci, 3 ve 4’üncü kız arkadaşlarım Fehiza ve Sabahat. Şimdi net hatırlamıyorum beşinci olan Sevim de olabilir.
1957 yılının 23 Nisan sabahı, Karagümrük futbol sahasındayız ve resmigeçit için bekliyoruz. “Haydi resim çektirelim” dediler. Ben de öndeyim. Uzun boylu arkadaşlardan biri arkamdan, omuzlarıma birden bastırarak aniden çömelmeme sebep oldu ve o anda “caart” diye bir ses duyuldu. Ben pantolonumun ağının söküldüğünü de hissettim. Eyvah! Ne yapalım tören başlayacak. Fakirlikten olsa gerek o törenlerde giymemiz istenen ve yeni dikilmiş olan dar pantolon, iki parça oluverdi. Yürüyüşe nasıl iştirak edeceğim -katılacağım-? Çünkü arka tarafımdan iç çamaşırım gözükecek.
İşte bu resimdeki kız arkadaşlarım;
“Mustafa, sen korkma biz senin arkandan yürüyüp söküğü göstermeyiz” deyip tören geçişinde arka sağımdan ve solumdan eteklerini yana açarak ve hemen arkamdan yürüyerek benim pantolon ağımdaki söküğün görünmesini engellediler. O zaman çok sevinmiş idim. Onlara çok teşekkür ederim. Sağ iseler Allah selamet versin. Allahü teâlâ onları da ahiretteki sıkıntılardan korusun...
Bir diğer anım da zannediyorum beşinci sınıfta idik. Bir gün son dersin ardından sınıftan çıkarken, bizim sınıfın aynı sınıfta olan ama geçen sene sınıfta kaldıkları için çift dikiş dediğimiz sınıfın haylazları, çantamı kapıp kaçtılar. Ben sınıfın en küçüklerinden biriyim. Peşlerinden koştum yetişemedim. Karagümrük’te bir apartmana girdiler. Ben de peşlerinden girdim. Baktım merdivenlerden aşağı iniyorlar. “Çantam nerede?" dedim.
“Çık, çık yukarıda bulursun” dediler. Galiba ikinci kata kadar çıktım. Çantam bir dairenin kapısının önünde duruyor. Tam çantamı alacağım sırada dairenin kapısı açıldı “Hiiiii!” Karşımda bizim sınıftan Sevgi adlı arkadaşımız. Aramıza beşinci sınıfta katılmıştı. Sarı saçlı, sınıfın en güzel kızı idi. 23 Nisan'da ona elbise olarak Türk bayrağını giydirirlerdi.
- Ne var Mustafa dedi? Bir şey mi oldu?
Ben ne kadar utandım bir bilseniz.
-Kusura bakma, arkadaşlar çantamı kaçırdılar buraya bırakmışlar dedim, ama nefes nefese kalmışım. Meğer aşağıdan da zili çalmışlar hainler.
Sevgi; “tamam Mustafa” dedi, “ben onları biliyorum, sen üzülme.”

          Mustafa Beşdere-İstanbul

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.