“Yaptığım hatayı anlamıştım”

A -
A +
“Ben elbette ki kopyadan dolayı sıfır alacaktım. Hoca sınıfta yazılıları okumaya başladı.”
 
 
Hocam beni kopya çekerken yakalamıştı… Eyvah ne yapacaktım. Başımdan aşağı kaynar sular döküldü. İşte rezil olduğum andı… O kadar utanmıştım ki bir anda okulu bile bırakabilirdim. Hocamın ve arkadaşlarımın yüzüne nasıl bakacaktım bir kopyacı olarak?
Sınav bitti… Herkes çıktı… Ben de çıktım… Hoca kopya çektiğimi kimseye söylememiş. Başka da bir şey dememişti ama kanaati belliydi…
Sonraki günlerde ne hocamın ne de arkadaşlarımın yüzüne bakamadım. O dersin olduğu günler okula bile gidemez oldum.
Bu huzursuzluğum ve moral bozukluğum evde de sürüyordu. Ailem de üzülmüş hâlimden tedirgin olmuştu. O neşeli çocuk gitmiş huzursuz endişeli içine kapanık biri gelmişti. Neden böyle olduğumu anlatamıyordum onlar da anlayamıyordu.
Çünkü yüzüm tutmuyordu. Bu böyle olmayacaktı. Annem dedi ki:
“Oğlum baban gidip hocayla konuşmak istiyor.”
“Hayır anne, kesinlikle hayır...”
"Neden ama?"
"Sebebini söyleyemem…"
Bu arada gece gündüz dua ediyordum. Allah’ım ben ne yaptım? Nasıl yaptım bunu!..
Derken kopya çektiğim ve yakalandığım o sınavın üzerinden biraz zaman geçmişti. Bir gün edebiyat dersinde hocamız bizlerle biraz konuşmak istedi.
Konu öğrencilerde son zamanlarda sıkça görülmeye başlayan kopya çekme alışkanlığıydı.
Ben kızardım bozardım. Yüzüm sanki ateş gibi yanmaya başladı. Hocamız ortaya konuşuyordu:
"Kopya insanları tembelleştirir. Geleceğini karartır. Gireceği üniversite sınavlarında başarısızlığa sebep olur vb.” anlatıyordu.
Hocanın anlattıkları ile kendi kendimi sorgular olmuştum. Yaptığım hatayı gerçekten anlamıştım. Edebiyat dersinden sonra benim kopya çektiğim derse girecektik. Yazılılarımız okunacaktı.
Ben elbette ki kopyadan dolayı sıfır alacaktım. Hoca sınıfta yazılıları okumaya başladı. Benim ismim yoktu. Ne olacağını merak ederken beni yanına çağırdı ve sınıftaki arkadaşların duyamayacağı şekilde kulağıma dedi ki:
“Çalışırsan kopya çekmeden de iyi not alabilirsin. Ben senden daha iyi sonuçlar bekliyorum. Şimdi de zayıf almadın. Sana on üzerinden beş veriyorum.”
Dünyalar benim olmuştu. Hocam gerçekten çok iyi bir eğitimci imiş ki o yıllarda benim gibi nice öğrenciyi hayata kazandırmıştı.
O günden sonra hem eğitim hayatımda kopya çekmedim. Hem iş hayatımda görevimi asla aksatmadım...
           Sibel K.-Erzurum
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.