Bu, Karadeniz fıkrası değil; gerçek!..

A -
A +
Telefonda bir bayan önce “nereye gidiyorsun?” sonra “beni tanıdın mı?” deyince şaşırdım!..     Aslen Rizeliyiz… Ama bu anlatacağım hadise Trabzon’dan gelirken başımızdan geçti. Şimdi kendi özel aracımızla İstanbul’a gelmek üzere hareket ettik. Arabada aracı kullanan ben varım. Şoför mahallinde oğlum, arka koltukta hanım bir de damadım var… Yol uzun, git git bitmiyor… E bir an önce istikametimize varmak için de sağda solda oyalanmıyoruz. Bir namaz vakitleri duruyoruz bir de acıkıp birkaç lokma almak için… Hâliyle yolculuk insanı yoruyor… Kafa ambalaj oluyor… Yaklaşık on saattir yoldayız… Bolu’ya yaklaştığımızda arka koltuktaki yolcular artık uyuyordu… Bolu tüneline gelmeden bir benzinliğe uğradım. Arabaya yakıt alacağım… Bu arada oğlum dedi ki: -Baba bundan sonra direksiyona ben geçeyim, olur mu? -E geç öyleyse… Arabaya yakıt doldurulurken oğlum şoför mahallinden kalkıp direksiyona geçti. Ben de yolda kirlenmiş olan camları sileyim bari dedim. Hiç arabanın yanından ayrılmadan birkaç dakika içinde yakıtımızı aldık. Bindik arabaya, oğlum hareket etti… Gidiyoruz Allaha emanet... Yaklaşık bir beş altı kilometre gittik… Derken bir baktım telefonum çalıyor… Tanımadığım bir numara… Hani bilinmedik telefonlara bakılmaz ya genellikle… Israrla çalmaya devam edince “açayım bakayım” dedim. Nasıl olsa direksiyonda değilim... Telefonda bir bayan sesi: -Alo! Nereye gidiyorsun? -Nereye gideceğim, memleketten geliyorum, evime gidiyorum. -İyi yolculuklar da beni tanıdın mı? -Yoo çıkartamadım? -Hele bir dön arkana bak! O zaman çıkartırsın! Fıkralardaki gibi “nassi yani?” dedim. “Hele bir dön arkana bak!” ne demek? Döndüm baktım arkaya… Aman Allah’ım… Arabada hanım yok! Damat uyuyor ama hanım yok! -Ha o sen misun hanım? Ya sen nereyesun? Bu nasıl iş ya? Benim şaşkın konuşmalarımı işiten oğlum da arabayı sağa çekti… Ne yapacağımızı şaşırdık… Hanım, Allah’tan benim cep numaramı ezbere biliyordu da orada benzin istasyonu görevlilerine söyleyince onların telefonlarından çaldırmış beni… -Tamam sen bekle geri geliyoruz, dedik. Hayretler ederek o kadar yolu tekrar geri döndük benzin istasyonuna vardık. Hanımı arabaya aldık ve yola devam ettik. Şükür kazasız belasız eve geldik ama o gün hanım arabadan nasıl indi, ne ara benzin istasyonuna gitti; biz nasıl fark edemedik hâlen anlamış değilim… Demek ki yolda iner binerken şoför herkesi bir kolaçan etmeden hareket etmemeli...                      İbrahim K.-İstanbul
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.