Sadece babam inandı bana

A -
A +
“Eşime, ana babama, dedeme fikrimi açtım. Sadece babam ‘sonuna dek arkandayım’ dedi."   Kendisini 10 yıldır tanırım. Saatlerce konuşsanız sıkılmazsınız. Hoşsohbet birisidir. Güler yüzlüdür. Hayat hikâyesini tam olarak bilmiyordum… O gün şehirde çok yoğun kar yağışı vardı. Güçlükle aracımı yol kenarına park edebildim. Eve gidiyordum. Karşı kaldırımdan seslendi. İş yerine davet etti. Hâl hatır sorma faslından sonra söz döndü dolaştı nasıl başarılı olduğuna geldi… Anlattıkları karşısında hem şaşırdım hem gururlandım. Dedi ki: “İlkokul mezunuyum. Ekonomik sebeplerle daha ilerisini okuyamadım. 1990’lı yıllarda bir akaryakıt istasyonunda pompacı (yakıt doldurucu) olarak çalışıyordum. Elbette o iş beni tatmin etmiyordu. Bağımsız olarak iş yapmak, girişimci olmak noktasında aşırı bir hevesim vardı ama sermayem sıfırdı. Cüzi yani çok az ücret aldığım iş yerindeki oto yıkama biriminin kiralık olduğunu öğrendim. ‘Burayı bana verin’ dedim ama patron kabul etmedi. Beni kaybetmek istemiyordu. Aradan bir süre geçti. 1 km ötedeki bir akaryakıt istasyonunun araç yıkama biriminin kiralık olduğunu işittim. O zamanın parasıyla, yaklaşık 150 dolara köhne oto yıkama kulübesini kiraladım. Eve gittim. Eşime, anama, babama, dedeme fikrimi açtım. Babam hariç hepsi ‘Ne güzel işin var. Akıl dışı iş yapma vb.’ dediler. Sadece babam ‘sonuna kadar arkandayım’ dedi. Hiçbir şekilde yüksek kazanç ihtimali olmayan iş yerini açtım. Burası çok sermaye gerektirmiyordu. Bir basınçlı su pompası, 2 fırça, 2 bez ile işe giriştim... Bir yıl sonra askerlik görevinden dönen kardeşim de yanımda çalışmaya başladı. Ama çok isteksizdi. ‘Burada aç kalırız’ benzeri sözler söyledi. Pes etmedim. Zaten yapacak başka bir işim de yoktu. Böyle devam edip giderken bir gün iş yerime bir kişi geldi. Aracını yıkattı. Sonra da “seninle beraber belediyenin şantiyesine gidebilir miyiz? Bana rehberlik eder misin? Adresi tam bilmiyorum vb.” dedi. Gittik… Oraya neden gittiğimi bugün dahi hâlâ çözebilmiş değilim. Şantiyede bulunanlar kendi aralarında hafriyat taşıma işini alan X firmasının yan çizdiğini, işi yapamadığını konuşuyordu. İçimde yanıp duran girişimcilik enerjisi bir volkan gibi patladı… Duramadım söze girdim. Dedim ki: “Yarım saat içinde size 10 kamyon bulurum...”  Şantiye müdürü yüzüme baktı aşağılarcasına “Hadi ordan! Çocuk oyuncağı mı bu!” dedi… DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.