Herkese rezil rüsva oldu!..

A -
A +
“Koskoca pazar yeri bir anda çil yavrusu gibi dağıldı. Aslan Amca’dan kaçan kaçanaydı!..”
 
İkinci el elbise satan komşumuz Aslan Amca’nın kendini beğenen birisi olarak yaşadıklarını anlatmaya devam ediyoruz... Aslan Amca başına geleceklerden habersiz tuvalet ihtiyacı için kahvenin bitişiğindeki helaya girmişti. Heladaki zift tenekesini fark etmemişti. Tabii tenekenin üst kısmında değil, ağzının biraz daha geniş olması için, yan kısmından açıldığını da belirteyim... Aslan Amca, o telaşla içeri girerken, elektriği bile yakmadan ilerliyor. Sırtındaki ceketi çıkartıp o yağ dolu tenekenin üzerine bırakıyor. Belki karanlıkta, bir tabureye mi benzetti nedir? Biz de şaşırdık.
Ceketin her tarafı, ceplerine kadar yağ ile dolmuş... Aslan amca, heladan çıkarken, ceketin yakasından tutup, kıvrak ve kaba bir hareketle sırtına giyiyor. Tabii karanlıkta haberi olmuyor. Eliyle fötr şapkasını da şöyle bir düzeltip dışarı çıkıyor...
İçeride fark etmese de dışarı çıktığında baktık ki fötrden başlayıp, gömleği, pantolonu, çorabına kadar zift damlıyor üzerinden... Onu ilk gören bir müşterimiz feryat edercesine hem bağırdı hem kenara çekildi...  İşte o zaman hepimiz fark ettik ki adamın her tarafından zift yağ akıyor...    .
Aslan Amca da vaziyeti görür görmez, paniklemiş korkmuş ürkmüş sonra da ağzına geleni saymaya başlamıştı ama iş işten geçmişti...
Babam da kahvesinin telaşına düşmüştü. Bir taraftan bağırıyor “Çabuk çık dışarı kardeşim batıracaksın ortalığı çabuk! Masa sandalye kalmayacak ortada!” diyordu.
Müşterilerimizden onu gören paldır küldür kenara fırlıyor üzerine zift değmesinden korkuyordu. Çünkü bir damlası bile çıkmayacak o nereye damlarsa orasını mahvedecekti…
Aslan Amca, zaten bitik durumdaydı. Bir şeyler söylenerek dışarı çıktı ama dışarıda da onu kim fark ederse feryadı basarak kendini kenara atıyordu.
Koskoca pazar yeri bir anda çil yavrusu gibi dağıldı. Aslan Amca'nın önünde kamyon geçebilecek kadar yol açıldı. Hâlbuki iğne atsanız yere düşmeyecek kadar kalabalık vardı pazarda… “Ben bilirim” derken millete rezil rüsva olmuştu. Üstelik o kıymet biçemediği takımın ceketi de zift yağı olmuş çöpe gitmişti. Kendisini kaç sabun temizleyecekti onu da Allah bilir… Evet, kibri ve kibirliliği Allah sevmiyor… Kim kibrediyorsa hiç ummadığı bir zamanda rezil rüsva oluyor…

            Yusuf B.-Erzurum

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.