Bu Kiviler âlem insanlar

“Bazıları benim bu anlattıklarımı dile getirerek amacımın ne olduğunu merak ediyor…”

 

Bu Kiviler âlem insanlar. Topraklarında petrol rezervi, altın madenleri çok ama altın madenlerini kapatmışlar, petrol yataklarına da dokunmuyorlarmış.

Neymiş efendim "çevreyi" koruyacaklarmış. Sevsinler sizin doğa aşkınızı. Yeni Zelanda’da gezilerde herkes ev kiralıyor.

Niye mi?

Çok ucuz ve rahat. Bunların ötesinde, her Kivinin bir hobisi var. Bu hobi ile ilgili olarak yataklar, deniz araçları, kayaklar ve çadırları var. Yola çıkarken bunları geniş arabalara yüklüyorlar. Hatta biz bir keresinde, bir araç almadığından iki araçla geziye gittik.

Bu kadar eşyayı hangi otel odasına sığdırabilirsiniz ki!

Ülkenin her yanında binlerce plaj boş ve sizi bekliyor. Hepsinde de duş ve WC var. İstersen yere süt dök ve yala. Çok eskilerde, bir arkadaşım ülkelerin yaşanılabilirdik düzeyi konusunda doktora yapıyordu. Biliyorsunuz, bunun için 40-50 kriter vardır. Bu arkadaş da ülkelerin fert başına düşen kâğıt ve elektrik tüketimini esas almıştı. Bana fikrimi sordu. Ona beğenmediğimi ve onlara gerek olmadığını, bunların yerine yılda fert başına tüketilen tuvalet kâğıdının yeterli olacağını söylemiştim. Çünkü bir ülkenin medeniyet seviyesini ülkelerindeki herkesin kullandığı tuvaletlerine bakarak anlarsınız da ondan… Bizde de "temizlik imandan gelir" diye boşuna mı söylenmiştir?

Bazıları benim bu anlattıklarımı dile getirerek amacımın ne olduğunu merak ediyor. Birincisi ütopik hayal âlemi bir ülkenin, yapısının bozulmaması için gösterdiği hassasiyet. Diğer sıkıntı da, dünyanın her yerinde saygın bir yeri olan İsveç Devleti'nin verdiği pasaportun bile burada ciddiye alınmaması. Şaşar kalırsınız… Kırk yıldır eşim İsveç pasaportu kullanır ve vize almadan her ülkeye gider. Bana gelince, çekmediğim eziyet kalmaz. Eşim de sürekli beni eleştirir. Eleştirisi de niçin İsveç vatandaşı olmamışım, niçin İsveç'te doğan ve büyüyen oğullarımı ne diye Türk oğlu Türk kalmasını sağlamışım, yurt dışında bir sıkıntı olunca, İsveç yetkilileri her türlü yardımı yaparken “neden neden neden…” diye sürekli beni eleştirirdi. Sadece bu kez onun başı ağrıdı. Bunun da nedeni vize almadığı için Yeni Zelandalılar onu sınava tabi tuttular iyi mi?:) Ama bu arada düşündüm de 1947 yılına kadar İngiliz kolonisi olan bir devlet, ülkesine tek bir kişiyi alırken bile kılı kırk yararken, asırların devlet geleneği olan ülkeme nicelerinin elini sallayarak vizesiz girmesine şaştım kaldım.