O para benden yine çıktı!..

A -
A +
 “Siz iki dakika bekleyin ben şurada doktor arkadaştan tahlillerimi soracağım” diyerek gitti...
 
Dükkânıma gelip hayrına fakir bir aileye odun vereceğini söyleyen adam, götürdüğüm ihtiyar Mehmet Amca’ya “odunla birlikte kalas da var çok ucuza satayım” deyince şüphelenerek benden para isteyen Mehmet Amca'ya da param olduğu hâlde “müsait değilim” deyip vermedim. Dedim ki:
“Kardeşim sen sevabına vereceğin odunları ver. Kalaslarını da bir marangoza filan verirsin.”
Adam üstelemedi. O odunları verecekti, ben de nakliye parasını verecektim. Mehmet Amca'yla birlikte bir taksiye binerek odunu almaya gittiler. Ben de dükkâna döndüm. Dükkânda bekleyen arkadaşa dedim ki:
-Ya doğrusunu istersen ben bu adamdan şüphelendim.
Arkadaşım ise dedi ki: “Az önce ben Orman Müdürlüğünde birkaç kişiyi sordum. Hepsini tanıdı. Kalbini ferah tut.”
Aradan üç saat mi ne geçti… Bir de baktım Mehmet Amca benzi kül gibi çökmüş vaziyette dükkândan içeri girdi. Onu öyle görünce içim “cızz” etti… Koca adam utanmasa oturup çocuklar gibi ağlayacak vaziyetteydi…
Yüreğim ağzımda telaşla “Hayrola Mehmet Amca” diye sordum…
Mehmet Amca: 
-Taksiyle giderken yol boyu bana “Kalasların değeri en az dört bin lira. Ben tayin olduğum için hakkım yanmasın diye elden çıkarmak istiyorum. Bakkalın samimi arkadaşıyım. Sen yine de buluştur bunları ucuza al, bu fırsatı kaçırma.
Ben de oğlumdan üç yüz, kızımdan iki yüz filan derken bir altı yüz lira kadar denkleştirdim.
“Neyse fark etmez” dedi. Aldı parayı… Tekrar otomobile bindik, Sevabına vereceğini söylediği odunları teslim almaya giderken Çapa Kızılay Kan Merkezinin oralarda “Siz iki dakika bekleyin ben şurada hastanede bir işim var halledip geleceğim” diyerek gitti… Gidiş o gidiş… Bekle babam bekle… Sonunda taksi şoförü dedi ki:
“Beyamca bu adam seni dolandırmış. Gelecek olan bu kadar beklemez.”
Mehmet Amca anlatırken ben de kahrolmuştum. Korktuğum başıma gelmişti. Benim kahrolmam, bu fakir insana iyilik yapacağım derken onun dolandırılmasına ben sebep olmuştum… Yapacak bir şey yoktu… Ama onu böyle perişan bırakamazdım… Çıkartıp altı yüz lirayı Mehmet Amca'ya vererek çocukların parasını ödemesini söyledim. Taksi parasını da ödedik… Mehmet Amca üzgün ama rezillikten kurtulduğu için sevinerek evine gitti…
Benim ise dolandırılmam değil, sahtekârlık yapmak için insanların dinî duygularının kullanılması çok ağırıma gitti…
          Selim Mesut Aydın-İstanbul
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.