Komşuda kahve içerken...

A -
A +
“Kandilde yağ biter kadında laf bitmez” derdi ninem. İşte öyle konuştukça konuşuyoruz...
 
 
Yıllar önceydi... İki sokak ötede oturuyordu Sevim... Çocukluğumuzu aynı mahallede yaşadığımız gibi, evlendikten sonra da, yine tesadüfen aynı mahalleye gelin olmuştuk ikimiz de. Belki onun da tesiri vardı bu samimiyetimizde... Beni, öğleden sonra çaya davet ediyordu...
Sabah kahvaltısından sonra, beyime söyleyip izin istedim. Sağ olsun, beni kırmadı. İzin verdi...
Oğlum, ilkokul dörde gidiyordu, öğlenciydi. Kızım da henüz ufak olduğu için, hep benimle beraber, götürüp getiriyordum...
Öğleyin, oğlumun hazırlığını yaptırıp onu okula gönderdikten sonra evi silip süpürdüm.
Bulaşıkları yıkadım, kapıyı kilitleyip sokağa çıktım... Tanıdık birkaç hanım daha gelmişti. Bizde laf biter mi?
“Kandilde yağ biter kadında laf bitmez” derdi ninem. İşte öyle; sağdan soldan konuştukça konuşuyoruz...
Bir ara gözüm duvardaki saate kaydı. Baktım ki, oğlumun okuldan dönme zamanı gelmiş. Hemen Sevim’e rica ettim:
-Oğlan okuldan gelecek, ben artık kalkayım Sevim...
-Aman, çocuk değil ya canım, nasıl olsa buraya geldiğini de biliyor. Evde bulamazsa buraya gelir...
Şöyle böyle beş on dakika daha kaldım ama içimde garip bir sıkıntı dolaşıyordu... İlk defa bu kadar huzursuz olmuştum.
Ne kadar ısrar ettilerse de kalmadım. Kızımı da alıp eve geldiğimde, bir de baktım oğlum sokağa çıkmak üzere... Ama kapıyı nasıl açmış olabilirdi ki?
-Oğlum nasıl girdin içeri? Kapıyı nasıl açtın?
-Kapı açıkmış... Hem de pis hırsız girmiş eve, her şeyi karıştırmış anne!
Oğlum böyle çocukça konuşurdu bazen. Bir şeyi kaybolduğunda hep hırsızdan söz ederdi. O bakımdan sözüne pek değer vermeden içeri girdim... Girdim ama beynimden vurulmuşa döndüm... Öğleden önce silip süpürerek, tertemiz ettiğim, derleyip toparladığım ev hallaç pamuğu gibi darmadağın edilmişti...
Mutfaktaki raflardan tutun da, yatak odamızdaki çekmecelere kadar, her ne varsa hepsinin altı üstüne getirilmişti... Bunu oğlumun yapması mümkün değildi. Hırsızın girdiğini anlayınca feryadı bastım... Evin içinde deli tavuk gibi bir o tarafa bir bu tarafa seğirtiyor, dizlerime vurup dövünüyordum… “Allah’ım biz mahvolduk, mahvolduk biz!..” DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.