“Kaymakam Bey iyi ki geldiniz...”

A -
A +
“Dozerin %70-80 meyilli araziden hızla aşağıya doğru kaydığını görüp paniklemişti!..”     O güne kadar yolu hiç yapılmamış olan Karadağ bölgesindeki Aktaş Köyü’ne ilk defa yol yapıyorduk. Bir hafta sonra Yol Şube Şefi Yavuz Bey Kemah’a geldi. Birlikte o köy yolundaki çalışmaları yerinde görmek üzere Aktaş köyüne gittik. Gittiğimizde yolun çok sarp bir araziden geçtiğini gördük. Dozer, köye yakın bir yerde oldukça dik ve çakıllı bir arazide çalışıyordu. Dozerin olduğu yere geldiğimizde aşağı yukarı köye daha 1 km mesafe verdi. Dozer operatörünün yüzünün bembeyaz olduğunu gördük. Büyük bir şok geçirdiği yüzündeki ifadeden açıkça belli oluyordu. Yavuz hemen koşarak dozerciye “Ne oldu bir şey mi var?” dedi. O da; “Efendim beş on dakika önce, az daha öbür dünya gidiyorduk” dedi. Meraklandım ben de yanına gittim. “Nasıl oldu?” dedim. Dozerle yolu açarken sol taraftaki uçuruma doğru malzemeyi yığdığı sırada birden dozerin altındaki malzeme çökmüş. Dozerin %70-80 meyilli araziden hızla aşağıya doğru kaydığını görüp önce paniklemiş. Hemen riperleri (dip kazan pulluğu) arkadan indirmek suretiyle dozerin takla atmasını önleyip çok hızlı olan hızını da bir nebze yavaşlatarak dozerin aşağıya salimen inmesini sağlamış. “Eğer dozerin takla atmasını önleyemeseydim şimdi ölmüş olacaktım” dedi. Aşağı inen dozeri, bizden birkaç dakika önce tekrar yola çıkarmış. Büyük bir kaza atlatmıştı… Ama Allaha şükür ki herhangi bir can ve mal kaybı olmamıştı... Dozer operatörüne geçmiş olsun deyip moral verdik. Daha dikkatli olması konusunda ikaz ettikten sonra köye gittik. Daha önce haber yolladığımız için muhtar, ihtiyar heyeti ve köylüler bizi bekliyordu. Doğru muhtarın evine gittik. Muhtar “Kaymakam Bey iyi ki geldiniz. Çünkü köyün girişinde ihtilaf var. Birisi yolun geçmesi gereken yerdeki ufacık tarlanın bir ucunu vermek istemiyor” dedi. Ben “Kim ise çağır görüşelim” dedim. Muhtar "yanımda efendim” dedi. Döndü ve daha önce bize babası olarak tanıştırdığı yaşlı adamı gösterdi. Kısacası, yolun yapımını muhtarın babası engelliyordu. İhtilafı o çıkartıyordu. Muhtar  “Efendim babam benden önce 35 yıl muhtarlık yapmış. Şimdi doksan yaşına yakın. Günlerdir uğraşıyorum, babamı ikna edemiyorum. Aslında çok önemli bir yer de gitmiyor. Arkadaşlarla yaptığımız hesaba göre aşağı yukarı 50-55 metrekare kadar yer gidiyor” dedi. DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.