Vefa deyince akla Enver Abi gelir

A -
A +
“Tekrar İstanbul’a geldim ama merakım geçmiyordu. Daha sonra bu davetin hikmetini anladık...”
 
Suyun sakin akan bir kuytu yerinde abdest aldım. Öğle ezanını okurken, aniden bir rahmet yağmaya başladı, sırılsıklam oldum. “Burada Enver Abi'yi arasak nasıl olur?” deyince, Ural kardeşimiz hemen aradı. Bir de baktım ki Enver Abi karşımızda. Heyecan ve sevinçle, “Efendim, şimdi burada, Niagara Şelalesi’nin yakınındayız. Abdest alıp öğle ezanını okurken güzel bir yağmur yağmaya başladı. Gözyaşımı yağmura, gönlümün sesini de şelalenin sesine karıştırarak size dua ettim” deyince Enver Abi “Çok memnun oldum, beni ferahlandırdınız” dedi.
Niagara Şelalesi'nin döküldüğü yere vardık ki, aman Allah'ım, ne muhteşem bir manzara. İhtişamı, güzelliği, kelimelerle ifade etmek çok zor, ancak görmekle anlaşılır.
Şelale dönüşü, arkadaşlar bizi Türkiye’ye yolcu ettiler. Selametle İstanbul’a geldim. Merakım bir türlü geçmiyordu. Daha sonra, Enver Abi'nin bizi davet etmesinin hikmetini anladık.
Bursa’da, Türkiye Gazetesi Bölge Temsilcisi iken bizim yanımızda çalışan Erzurumlu Mehmet Ceyran isimli bir arkadaşımız vardı. Güler yüzlü, çok sempatik bir kimseydi. Kendisini çok severdik. Biz Bursa'dan ayrıldıktan sonra o da Amerika'ya gitmiş, orada çalışıyormuş. Bir yaz günü izne gelmişti, kendisiyle Bursa’da karşılaştık. Benim Amerika’ya davetimin sebebini Mehmet’ten öğrendim.
Enver Abi Amerika'ya her gidişinde, oradaki kendisini sevenler ziyaretine gelirlerdi. Herkes kendisini tanıtırken, sıra bizim Mehmet’e gelince, “Efendim ben Bursa'da beş altı yıl Numan Abi'nin yanında çalıştım” demiş. Enver Abi'nin “Numan Abi'yi seviyor musun, özledin mi?” sorusuna “Evet efendim, hem de çok özledim” diye cevap vermiş. Bunun üzerine Enver Abi, “İstanbul’a telefon edin, Numan Abi hemen gelsin” demiş. Bunun için Mehmet'e teşekkür ettim. Enver Abi'nin vefasına bir daha şahit oldum.
Amerika’dan döndükten sonra, çeşitli vesilelerle arkadaşlara Niagara’nın güzelliğini, ihtişamını anlatırdım. Bazen de hatırıma, “Orası bir İslam toprağı değil, şehit, evliya yok, burayı böyle çok methetmek uygun olur mu?” diye gelirdi. Enver Abiler, son Amerika dönüşünde, bir yemekte “Amerika'dan yeni döndüm. Şelalenin o sesini duymak için Niagara’ya gittim. Bu, Allahü teâlânın âyetlerinden bir âyettir” deyince, zihnimdeki tereddüt de cevabını bulmuş oldu. Bu vesileyle, merhum Enver Abi'yi tekrar rahmetle yâd ediyorum…
          Numan Aydoğan Ünal-Beylikdüzü
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.