“İki ambulans var biri arızalı” dediler

A -
A +
 “Belediye Başkanı'nı telefonla aradım, uzaktan akrabam da olurdu. Durumun ciddiyetini anlattım...”
 
Kazada acil yaralanmış adamcağızı bu kez SSK hastanesinden devlet hastanesine naklettik. Hemen acile yatırıldı. Tabii biz dışarıda haber bekliyoruz, hanımı ağlıyor...
Bu arada kadıncağız topallamaya başladı. Meğer ayağında kırık varmış ama kaza anının sıcaklığı ve komada olan kocasının derdine düştüğü için o zamana kadar kendi acısını hissetmemiş bile...
Onun ayağını da alçıya aldılar. Epey sonra doktor, yolda rastlayıp yardımcı olduğumuz ve hastaneye getirdiğimiz bu yaralı şoförle ile ilgili bilgi vermek için geldi;
“Yaşıyor ama durumu ağır” dedi.
“Emniyet kemeri can kurtarır ama bazen burada olduğu gibi zarar da verebilir” dedi.
Ne demek istediğini sonradan anladık. Meğer hemen önümüzde ilerlerken buzlu yolda kayan araç taklalar atarken adamın omuriliği zedelenmiş, yerinden oynayan omurların arasına sinirler sıkışmış, adamın göğüsten aşağısı felç olmuş…
Ne yapmak lazım doktor bey?
“Çorum’da buna bir şey yapamayız, Ankara’ya gitmesi lazım” dediler.
Ama bir sorun vardı. Çorum Devlet Hastanesinde iki ambulans vardı. Bunlardan biri arızalıydı, diğerini de şehirler arasına göndermiyor, mecburen elde tutuyorlardı.
Birisi “Belediyenin ambulansı var” diye akıl verdi yol gösterdi. Belediye Başkanı'nı telefonla aradım, uzaktan akrabam da olurdu. Durumun ciddiyetini anlattım. “Hasta benim değil ama mecburen sahiplendim” dedim.
“Elvan Kardeşim, devlet hastanesine o iki ambulansı da belediye olarak biz hediye ettik. İnan bizde başka yok. İtfaiyede eski bir cipten bozma ambulans var ama o Ankara’ya gidemez. Gitse bile hasta ondan sağ çıkmaz” dedi.
Vakit ilerliyor, çaresizlikten kahroluyordum. Başkan bu arada “şoförler cemiyetinin bir ambulansı” var deyince hemen orayı aradım.
“Doğru var ama şu kadar ücreti var” dediler.
“Bakın ben emekli subayım, Türkiye gazetesi temsilcisiyim, hasta benim değil ama kaza önümüzde olduğu için insanlık namına ilgileniyorum. Bu adamın acil gitmesi lazım, ailesi Tokat’ta imiş aradık gelecekler” deyince şahsi kefaletimi kabul ederek ambulansı gönderdiler.
Kimi kimsesi olmayan insanlar böyle durumda ne yapıyordu kim bilir? Ama yaralının durumu çok önemliydi ve bir an önce dört saatlik yolu ambulans ile katetmesi ve Ankara’ya yetişmesi lazımdı… DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.