Oğlumdan davet aldığım hâlde...

A -
A +
“Covid-19 başlamadan önce yaptığım Yeni Zelanda gezisine başlarken yaşadıklarım...”
 
İki sene oluyor. Üç aya yakın ülkeden uzak kaldım. Dış ülkelere yarım asırdan fazla gider gelirim. İlk defa Pasifik ülkelerinden olan Yeni Zelanda’da yaşadım, hem de doya doya. Sıcak yaz günlerinde hem yanarak, hem de bol bol serinleyerek çok farklı bir iklimde çok yararlı ve güzel günler geçirdim. Bütün bunları sizinle paylaşmak istiyorum. Anılarımı "Olur Şey Değil" başlığı altında yazmaya karar verdim. Bu başlık aslında benim değil.
Gelin yazmaya buradan başlayayım...
Her şey ilk günden aksilikle başladı. Fakat gezinin gerisi çok mükemmel ve yararlı geçti. Değilse ne diye sizin zamanınızı alayım ki!
Gece saat 01.00 sıralarında boarding kart için ilgili memura pasaportları verdik. Boarding, uçağa binmeden önce yapılan son kontrolü ifade eder.
Aaa, eşim Ümran yanlışlıkla eski İsveç pasaportunu almış. Bilet iptal oldu. Ümran İstanbul'da kaldı. Antalya'ya telefon açıldı. Oğlum bir gün sonra pasaportu İstanbul'a gönderdi. Ben aynı gece Singapur'a uçtum...
Sonraki gün Ümran ile otelde buluştuk. İki gün sonra Yeni Zelanda’ya gitmek için havaalanında, Ümran'a uçakta yer olmadığını söylediler. Bu mümkün olamaz. Uzun uzun İstanbul, Auchland (Yeni Zelanda'nın kuzey adasında yer alır) arası telefon görüşmesinden sonra, mesele çözümlendi -siz öyle sanın- ve derin bir nefes alarak uçağa bindik. Birden iki görevli geldi ve eşim Ümran'ı uçaktan indirdiler. E hâliyle ben de onu izledim. Kapıda birkaç kişi bizi bekliyordu. Bize, Yeni Zelanda Göçmen İdaresinden arandığımızı söylediler. Ümran nerede ise bayılacak...
Telefonu bana verdi. Ne akla hayale gelmez sorular çıldırmamak işten değil. Ben niye Türk, o niye İsveç vatandaşıymış? Niye İsveç'te değil Türkiye'de yaşıyormuşuz? Türkiye'ye dönmek için söz verir miymişiz? Dönüş biletlerinin tarihi, no’su falan filan...
Bunları niye mi anlatıyorum? 'Yeşil Pasaport'um olduğu, oğlumdan davet aldığım hâlde, vize almak için üç ay uğraştık. Lise eğitimi dâhil, hayatımın bütün geçmişini, -askerlik yaparken tugay komutanının adı dâhil- didik didik ettiler.
Yeni Zelanda ütopik bir ülke. İleride vakit bulur da yazabilirsem yazacaklarımı okuyunca, dünyada ne ülkeler olduğunu görecek ve kahrolacaksınız!..
          Prof. Dr. Osman Nuri Yıldırım-Antalya
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.