Hepimiz Allaha emanet...

A -
A +
“Gece kontrol ettik çok şükür bir sıkıntı yoktu. Sabah da sağlıklı bir şekilde uyandı...”     Hamile olmanın verdiği duygusallığımı yaşarken 3 yaşına girecek oğlum Ahmet’in kafa üstü kanepeden düşmesi sonra da kendini toparlayamaması aklımı başımdan almıştı... Tam o anda eve gelen eşime, sakin olup yaşadıklarımı anlatamadım ama çok şükür eşim metin davrandı. Ne olup bittiğini sormadan hemen çocuğu kaptığı gibi hastaneye yola çıktık... Fakültede bizi hiç bekletmeden aldılar. Önce bir doktor, sonra başka bir doktor, sonra başka bir doktor daha... Gerekli muayene sonrası “röntgen çekelim mi, çekmeyelim mi?” konusunda kararsız kaldılar. “Bir süre gözlemleyelim ama genel durumu iyi” dediler. Biraz zaman geçtikten sonra Ahmet yeniden konuşmaya hareketlenmeye başladı. Uykulu hâl gitmişti. Neşesi de yerindeydi. Biraz daha zaman geçince yatakta zıplamaya bile başladı şükür. Birkaç saat hastanede kaldık. Müşahede (izlemek) dedikleri süre içinde Ahmet eski hâline dönmüştü. Tuvaletten dönerken yerdeki yeşil çizginin üstünde sadece çizgiye basarak yürüdüğünü görünce iyileştiğine emin oldum. “Gece sık sık uyandırıp kontrol edin” deyip dikkat etmemiz gerekenlerin yazılı olduğu bir kâğıt vererek bizi hastaneden taburcu ettiler. O gece Ahmet bana her gece olduğu gibi 'Anne kardeşimi anlat' dedi. "Kardeşinin dişleri yok. O daha minicik. Konuşamıyor, yemek yiyemiyor, yürüyemiyor, arabayla oynamayı top oynamayı salıncakta sallanmayı bilmiyor. Ama seni her şeyden ve herkesten çok seviyor. Sen de onu çok sev ve ona her şeyi öğret tamam mı?" dedim. 'Tamam' dedi ve daldı uykuya. Gece kontrol ettik çok şükür bir sıkıntı yoktu. Sabah da sağlıklı bir şekilde uyandı... Ama ben bu olayın etkisi ve yaklaşan doğumun tedirginliğiyle aylarca taşikardi şikâyeti yaşadım. Olsun. Onlar sağlıklı olsunlar da... Şimdi Ahmet üç buçuk yaşında. Küçük oğlum Salih ise 6 aylık. Çok şükür ikisi de sağlıklı. Bense o gece hayatın ve ölümün nasıl kol kola gezdiklerini bir kez daha idrak ettim. Her şey hiç ummadığımız bir anda bitiverecek gibi. Hepimiz misafiriz dünyada. Hepimiz Allaha emanet… Kızdığım, kırıldığım, üzüldüğüm ne varsa hepsini geride bıraktım. Allahü teala herkese ömür sermayesini hayırlı işlere sarf edip iman üzere göçmeyi nasip etsin. O gece evladımı bana bağışladığı için binlerce kez şükürler olsun. Allah hiçbir ana babaya evlat acısı yaşatmasın. Bu acıyı yaşayanlara da sabır ihsan eylesin. Âmin...         Nukte Uysal-Antalya
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.