Geçmek bilmeyen ağrılarım...

A -
A +
Doktorlar, bu ağrıların hareketliliğimden kaynaklanabileceğini söylüyordu...”
 
Ben 1976 yılında İstanbul’da dünyaya geldim. Ailem tarafından anlatıldığına göre henüz 40 günlük bir bebekken akşam “evimiz çok sıcak” diye benim üzerimi açan annem beni incecik kıyafetlerle bırakıp uykuya dalmış.
Annem uyuduktan sonra soba zaman içinde sönmüş ve gece ilerledikçe artan soğuğun etkisiyle ben morarmaya, neredeyse buz kesmeye başlamışım.
Sabah ailem beni hastaneye götürdüyse de bir hafta boyunca uyanmamışım. Ardından tedavimi tamamlayıp hastaneden taburcu etmişler. Çocukken 4-5 yaşlarımda bacaklarım çok ağrıdığı için amcamın beni hastaneye götürdüğünü hatırlıyorum.
Devam eden süreçte de hep bacak ağrısı çektim. İlkokul çağlarında sık sık hastaneye gidiyordum. Romatizma tahlili yapan doktorlar, bir şeyimin olmadığını bu ağrıların hareketliliğimden kaynaklanabileceğini söylüyorlardı. Yıllarca ağrı kesicilerle ağrımı yatıştırmaya çalıştım.
23 yaşına geldiğimde evlendim ve kısa süre içinde hamile kaldım. Hamileliğim sırasında ayaklarım şişmeye başladı. Ayakta bulaşık yıkarken vb. işler yaparken ayaklarımda şiddetli bir yanma, ağrı ve kaşıntı hissediyordum. Bu acıyı dindirmek için soğuk taşlara basıyordum da yanma hissi bir nebze olsun diniyordu. Ayakkabı giyemez, geceleri ayaklarımı yüksek bir yere uzatmadan uyuyamaz hâle gelmiştim.
Hamilelikte böyle şeylerin normal olabileceğini düşünüyordum ancak ne tansiyon ne de şeker hastalığım vardı. Bu süreçte bacaklarımda varisler oluşmaya başlamıştı.
Doğum sonrasında sol ayağımın şişi inmedi. Dizlerimin alt kısmı ağrımaya devam ediyordu. Eşimin ailesiyle aynı apartmanda yaşıyorduk ve sürekli kayınvalidemin ev işlerine koşturuyordum. Bir yandan da sürekli ağlayan bebeğimi susturmaya çalışıyor, bulduğum her fırsatta onu ayağımda sallıyordum. Hiç dinlenme fırsatım olmuyordu. Uyurken bile bebeğim ayağımda uyuyordu.
4 yıl sonra ikinci hamileliğim esnasında yine ağrılar devam ediyordu, varis çorabı giyiyordum. Doğuma 45 gün kala ağır bir üşütme geçirdim. İlk iki hafta süren bu şiddetli hastalığa ve öksürüğe dayanamayıp hekime başvurdum. Aşırı öksürükten 20 gün erken doğum yaptım. İkinci çocuğum dört buçuk kiloya yakın dünyaya geldi ve o da sürekli ağlıyordu. Bir yandan bebeğe bakıyor bir yandan kalabalık nüfuslu ailemize hizmet etmeye çalışıyordum. DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.