“Bu tatlıyı sana getirdik...”

A -
A +
“Bu Erzurum kadayıf sarmasını sana getirdik. Sensiz boğazımızdan geçmedi,”
 
Sanırım 2010 yılıydı. Hiç unutamadığım bir hatıramı sizlerle paylaşmak istedim. O yıllar İmam-ı Rabbani Hazretlerinin Mektûbat Tercümesi kitabını elimden bırakamıyordum. O kadar severek ve inanılmaz zevk alarak okuduğum başka eser hatırlamıyorum. İşte o zevk içinde okuduğum günlerden bir gündü…
Aynı zaman da Huzur Pınarı sitesine de üye olmuştum. Her gün Silsileyi Aliyye büyüklerinin hayatlarını ibretle okuyordum. Böylece hem Ehl-i sünnet yolunun büyüklerinin hayatlarını okuyor ve onları tanıyordum hem de dinime sevgim artıyordu... Yine bir gün iş yerinde sabah girilmesi gereken kayıtlarımı yaptım. O an için işim bitmişti. İmam-ı Rabbani hazretlerinin hayatını okuyordum. Mutluluğuma diyecek yoktu. Fakat o an bende bir his oluştu… Canım nasıl tatlı istiyor anlatamam. Elimde Mektûbat kitabı hararetle okuyordum ama Allah’ım içimden de “bir tatlı olsa da yesem” diye nasıl kalbimden geçiriyordum anlatamam.
O an hiç aklımın ucundan hayalinden geçmeyen çok enteresan bir şey oldu. Odamızın kapısı tıklatıldı. Kitap okumaktan başımı kaldırıp baktım. Bir hanımefendi kapının öte yanından belirdi:
-Gül Teyze burada mısın?
-Buyurun kim aramıştı?
-Biz geldik Gül Teyze biz geldik…
Kitap okumaya ara verip bu sürpriz misafiri karşılamak için ayağa kalktım. Baktım ki çok sevdiğim arkadaşım Özlem Hanım ve sevgili kızları beni ziyarete gelmişler…
-Maşallah yel mi attı sel mi, dedim. Saat 10.00-11.00 sularıydı. Çok sevindim “ne iyi ettiniz” diyerek sarılıp kucaklaştık. Sordum:
“Hayırdır Özlem bu saatte burada işiniz mi var?” dedim.
“Hayır seni ziyarete geldik” dedi.
Sonra elindeki poşeti uzattı. Bize Erzurum’dan kadayıf dolması gelmişti. “Sensiz boğazımızdan geçmedi. Bunu da sana getirdik” dedi.
Şaşırdım şoke oldum! Ne diyeceğimi bilemedim. “İnanır mısının, canım nasıl tatlı istiyordu?” dedim. Üç beş kelime daha konuştuk. Onlar tatlıyı bana bıraktıktan sonra hızla geldikleri gibi beklemeden gittiler...
Demek ki canım tatlı isterken Özlem’e ayan olmuştu. Gerçi o da İmamı Rabbani hazretlerinin âşıklarındandır... “Allah’ım, dedim bu İmâm-ı Rabbani hazretlerinin himmet ve bereketi” diye iç geçirdim gözlerimden damlalar aktı. O gün bugündür hiç unutamam bu yaşadığım hadiseyi.
        Gül Tekin-Muş
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.