Çok ibretlik bir hatıra!..

A -
A +
“Efendim hayırdır bir şey mi oldu? Nedir böyle sizi üzen? Yapabileceğimiz bir şey var mı?”   Sene 1996 idi zannediyorum. TGRT FM radyosu teknik kadrosunda ses teknisyeni olarak çalışıyorum o sıralar. Dinî programlarımız arasında yayınlamak için (yayıncılık dili ile stok için) ilahi ve kaside kayıtları yapıyoruz. Bunun için umumiyetle TGRT televizyonu olarak mübarek gün ve gecelerde camilerden yaptığımız canlı yayınlarımızda yer alan profesyonel ilahi gruplarını radyomuza davet edip kayıt alıyoruz. Efendim o günlerde yine bir akşam Boğaziçi ilahi grubunu kayıt için davet ettik. Grubun kurucusu ve reisi Sayın Nurettin Demirkaya Beyefendi idi. Dört kişiden müteşekkil mütevazı bir grubu olup sesi pek bir yanık ve etkili olan Nurettin Hocam, okudukları bazı ilahilerin de hem söz yazarı ve hem de bestecisi idi ki bugün hâlâ ara sıra o kayıtlarımız radyomuzun İslam ve Toplum programı arasında yayınlanmaktadır... Nurettin Hocam Üsküdar'da vazife yaptığı Yeni Valide Camii'nin arka sokaklarında bir yerlerde ikamet ediyordu. Bir vesile ile bizzat ziyarete de gitmiştim kendisini. Ama bugün maalesef irtibatımız yok. Zira o dönemde cep telefonları yok idi. Ev telefonu da galiba iptal edilmiş ulaşılamıyor? Neyse efendim ben yine sözü dağıtmayayım. O kayıtlar esnasında çay molası verdiğimiz sırada bize laf arasında Seyyid Ahmet Mekki Üçışık Efendi'yi bizzat tanıdığını ve çok hizmet ettiğini söyledi. Malumlarınızdır, Mekki Efendi, aynı zamanda büyük İslam âlimi Hüseyn Hilmi Işık Efendi'nin de hocası olan, büyük âlim ve velî Seyyid Abdulhakim-i Arvasi hazretlerinin mahdumu ve o dönemin Kadıköy Müftüsü idi. (rahmetullahi teala aleyhim ecmaîn) Neyse efendim, tabii biz bu mübarek ismi işitince, "o mübarek zatla alakalı hatırladığınız bir hatıranızı anlatır mısınız?" dedik. Nurettin Hocam şöyle bir başını kaşıdıktan sonra durun size çok ibretlik bir hatıramı anlatayım dedi. -Bir gün yine her zamanki gibi caminin imam odasında arkadaşlar ile oturuyoruz. İkindi vakti gelmek üzere... O dönemde Mekki Efendi Kadıköy Müftisi idi ve ikindi vakitlerinde bizim camimizi teşrif ederler idi. Öğle namazlarında da Kartal Camii'ne giderler imiş. Mekki Efendi Hazretleri içeri girdi ki bizden saklamaya çalıştığı ağlamaklı hâli hepimizin dikkatini çekti... DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.