Anapa’da Hasan Çavuş

A -
A +
“Bir İngiliz komutan Türk askerinin tek başına giriştiği bu hareketi, hayretle takip ediyordu...”
 
 
Bilindiği gibi Yedi Sekiz Hasan Paşa, Balkanlarda ve Kafkasya’da askerî ve siyasi yararlıklar göstermiş, Sultan Abdülmecit, Abdülaziz, V. Murat ve II. Abdülhamid Han gibi dört padişahın dönemine şahitlik etmiştir.
Ona ait “Anapa’da Hasan Çavuş” isimli hatırasını sizinle paylaşıyoruz.
Gözleve zaferi, dünyanın gözünü üçlü ittifakın üzerine çevirdi. Ruslar, anlaşmadan yana görünmelerine rağmen Karadeniz’deki filolarında indirime gitmeye yanaşmıyorlardı. Bu durumda harbe devam kararı verildi.
İlk hareket, Azak Denizi girişinde Kerç Boğazı'nda yapıldı. 1855 yılının nisan ve mayıs aylarında yapılan iki sefer, Kerç ve Yenikale’nin Ruslar’dan kurtarılmasıyla sonuçlandı.
Bundan sonra donanma ve ordu, Soğucak (Novorossisk) ve Anapa limanlarına yöneldi.
Anapa, Karadeniz’in kuzeydoğu kıyısında bir liman kentidir. Osmanlılar tarafından Ruslara karşı tahkim edilmişti. Ancak sonradan Rusların eline geçti.
Kafkas sıradağlarının batı ucu, bu kentin hemen kuzeyinden başlar. Ruslar, Anapa’yı savunmakta, Osmanlı Devleti ve müttefikleri de burayı almakta kararlıydı. Daha fazla direnemeyen Ruslar, Anapa’yı boşaltmak zorunda kaldılar. Ama geri çekilirken hâkim bir tepeye kurdukları topçu bataryası ile müttefik kuvvetlerine çok zayiat verdiriyorlardı.
Bu bataryanın susturulması lâzımdı. Bunu yapabileceklerden biri de Çorumlu Hasan idi. O, cesurdu, gözünü budaktan sakınmazdı. Ama bataryanın konuşlandırıldığı yer, yalçın kaya idi.
Hasan, sürüne sürüne yalçın kayalara tırmandı. Kartal yuvası gibi bir yere yerleşmiş olan bataryanın yanına vardı. Birdenbire batarya kumandanının karşısına dikilerek süngüsünü göğsüne dayadı. Kumandanın süngü darbesiyle can verdiğini gören bataryada görevli Rus askerleri, büyük bir baskına uğradıklarını sanarak topları bırakıp kaçtılar. Böylece batarya susturulmuş oldu.
Bu durumu bir İngiliz komutanı, uzaktan dürbünle izliyordu. Bir Türk askerinin tek başına giriştiği bu hareketi, hayretle takip ediyordu. Hasan’ın bataryayı zapt ettiğini görür görmez, derhâl Türk kumandanına bir mektup yazarak bu cesur askerin ödüllendirilmesi gerektiğini hatırlattı.
Hasan Onbaşı'nın ünü İstanbul’a ulaşmıştı. Savaş bitip de İstanbul’a gelindiğinde çavuş rütbesiyle ödüllendirdi. Çünkü bu zafer, müttefik kuvvetlerin Sivastopol’a açılmasına imkân sağlaması bakımından önemli sonuçlara sebep olmuştu...
             Ethem Erkoç-Tarihçi yazar 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.