Adı Aylin’di...

A -
A +
 
“Onu ilk gördüğünde, yeşil gözlerini sevmişti Tamer. Annesini, onu istemeye gönderdi...”
 
 
Kim olduğu önemli değil, içinizden biri işte. Sizlere Aylin’in hikâyesini anlatacağım, solan bir menekşenin sevgisi uğruna çektikleri…
Parmakları ince inceydi Aylin’in, bir o kadar da narin ve beyaz. O’nu ilk gördüğünde, yeşil gözlerini sevmişti Tamer. Annesinin istemeye gittiği gece, evin içinde yerinde duramamış, mahkûmların volta attığı gibi evin içinde dört dönmüştü, belki on kilometre yol yürümüştü.
Annesi geldiğinde gülüyordu:
“Elleri ne kadar güzel” dedi.
“Sadece elleri mi” diye güldü Tamer.
“Hadi gözün aydın” dedi annesi, oğluna sarıldı birbirlerini tebrik ettiler.
Sonrası malum, yüzükten sonra fotoğraf çektirmeye gidildi. Üzerinde Tamer’in aldığı elbise vardı, çok sevmişti. Gözleri elbiseden daha da güzeldi.
“Elbise senin olsun gözlerin benim olsun” dedi Tamer.
Tebessümle birbirlerine baktılar. Aylin utanmıştı biraz. Vesikalıktan sonra boydan da çektirdiler. Fotoğrafçının “yaklaşın” komutuyla utanarak da olsa yüz yüze poz verdiler. Gerçekten utanmış ve ürpermişlerdi ilk defa fakat mutluydular.
Bu resmi çok severdi Aylin, başuçlarında dururdu hep. “Gelinlik resimlerim iyi çıkmamış” derdi.
Oysa kiralık gelinliği hiç sevmemişti. Bu yüzden buruk olduğunu biliyordu Tamer Aylin’in. Aslında Tamer, parasızlıktan değil, anlayışsızlığından yeni gelinlik almamıştı. O anın değerini bilememişti. Belki de evliliklerinin ilk hatası buydu.
Yıllar ilkten güzel ve çabuk geçti. Tabii ki Aylin’in sevgisi,  engin sabrı ve hoşgörüsü sayesinde… Hep fedakârlıkta özveride bulundu Aylin. Fakat Tamer, yanlış kararları için sürekli istedi. Hatalarının sonu gelmedi, hepten dağıttı. Önce bileziklerini sattı, sonra da nişan yüzüğünü. Söz vermişti Aylin’e “geri alacağım” diye. Fakat bu sözünü asla tutamadı.
Evlilik tılsımı bozulmuştu bir kere. Alsa bile artık değeri yoktu. Aylin, “önemli değil, feda olsun” diyerek, her istediğinde uzattı takılarını. Tamer takılarından daha önemliydi ve değerliydi gözünde. Fakat Tamer bu sevgiye layık olamıyordu artık. Alyansla birlikte, sevgilerini de sattığının farkında değildi.
Gün geçtikçe tutkular soğudu, ilgiler azaldı, yapılacak özveri yani fedakârlık kalmamıştı galiba. Tamer’in taşlaşan yüreğinde, sevginin yeşermesi imkânsızdı. DEVAMI YARIN
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.