Komşuda beni bekleyen sürpriz!

A -
A +
“İsmi Velid. Zayıf biriydi. Kütüphanede görevliymiş, ona selam söyle okula gidince” dedi...
 
 
Namaz kılma arzusuyla verdiğim uğraş sırasında nasıl bir sürprizle karşılaştım anlatmaya devam ediyorum.
Tamircide iken komşumuz mobilyacı Mehmet Amca beni içtenlikle karşıladı:
- Mert nasılsın, okul nasıl gidiyor?
- İyiyim Mehmet Amca, siz nasılsınız? 
- Sağ ol evladım ben de iyiyim. Senin okulda birisi var. Benim 15 yıl önce çalıştığım bir şirkette arkadaşımdı. İsmi Velid. Zayıf biriydi. En son kütüphanede görevliymiş, ona selam söyle okula gidince.
-Peki Mehmet Amca, şimdi biraz talaş alayım da gideyim, fazla beklemesin ustam.
Alacağımı alıp çıktım. Pazartesi günü gelmişti. Selamı iletmem gerekiyordu, öğlen saatlerindeki bir teneffüste kütüphaneye gittim ve durumu anlattım.
Velid Bey çok sevindi. "15 yıldır görüşemiyoruz sen de ona çok selam söyle" diyerek onunla ilgili konuşmaya başladı. “Sen Mehmet’i nereden tanıyorsun?” dedi. İzah ettim. Ardından gözüme masada duran anahtarlar ilişti.  “Velid Amca bu anahtarlar nerenin?” dedim ve "İşte biri buranın, diğeri bilgisayar odasının, diğeri dış kapının biri de mescidin" deyiverdi.
Velid Amca'ya “Abi ben namaz kılıyorum, anahtarları almak çok meşakkatli oluyor sen bana bunu versen, ben de kopyalayıp yarın sana getirsem olur mu?” diye sordum. Gelen cevap; "hay hay" oldu...
Okuldan çıkınca gidip iki anahtarı da kopyalattım. Ertesi gün teslim edip anahtarlarımı denemeye gittim. Çok heyecanlıydım. Çünkü 3 yıl boyunca  ben o anahtarı kullanacaktım. Hem de kimseye minnet borcu olmadan, sıkılmadan, ricada bulunmadan namazlarımı kılabilecektim. 
Dış kapıya geldim ve anahtarı çevirdim. Açılmıyordu... Bir anda aniden hüzün kapladı. “Allah’ım sevdiğin kulların hürmetine yardım et” diyor bir taraftan da acele ediyordum. Biri görüp bağırsa, ne yapacaktım. Öğrencilerin girmesi yasak olan bir yere cebren girmeye çalışıyor gibi gözüküyordum. “Acaba diğer taraftaki dış kapının mı?” diye düşünüp oraya gittim, anahtarı çevirdim ve içeriye girebildim. Hemen dış kapıyı kapatıp mescidin kapısına geldim, anahtarı takıp çevirmemle açılması bir oldu. Geniş bir mescit idi. Mutluydum, sevinçliydim ve artık rahattım... 
Bu mutluluğumu ve sevincimi daha da arttıracak bir şeyle karşılaştım. Hakikat Kitabevi'nin bütün eserleri vardı orada… Namütenahi bir mutluluğa kavuştum...
            Mert Ali E.-İzmir
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.