Asıl macera yeni başlıyormuş!..

A -
A +
“Kuruma girdik, sırada önümüzde birkaç kişi var zaten. Derken elektrikler kesilmesin mi?"
 
Doğu görevi için merkezden uzak bir mahalde çalıştığımız yıllar... İlçenin imkânları kısıtlı, en yakın merkez 2,5 saat mesafede, isteseniz de kar kış bir yere gitmeye çok müsait değil. Konuştuk eşimle, “yıllık izne bir yurt dışı seyahati planlayalım” dedik.
Planlamasına planladık ama henüz yeşil pasaport sahibi değiliz. Vize işlemleri epey meşakkatli, üstelik vize yaptırmak için belirlenmiş birkaç il merkezi var.
Vize işlemleri için bu illerden birini seçeceğiz. Dedim ki: “Gitmediğimiz bir şehir olsun, hafta sonunda gider şehri gezeriz, pazartesi erkenden işlemlerimizi evraklarımız halleder döneriz. Zaten ilçede sıkılıyoruz bir değişiklik, bir hava değişimi olur bize de...”
Trabzon'u seçtik. Hava durumunu, yol durumlarını kontrol ettik. Mevsim de bahardan yaza dönüyor, çıktık yola...
Yolda ara ara hafif yağmurlar var ama ne gam, “deri ceketle durulur bu havada” diyoruz.
Vardık Trabzon'a… Hava güzel, şehir güzel, çarşıları güzel, manzara doyumsuz… Fıkralarda abartılıyor sandığım konuşma aynen günlük hayatta karşımızda… Dinliyoruz adamlar konuştukça hoşumuza gidiyor.
Yiyoruz ayıptır söylemesi balığı, mıhlamayı, Laz böreğini, keyifleniyoruz… Çetin bir kış yaşadığımız ilçeden sonra güzel geldi bu şehrin her şeyi bize...
Yedik içtik evrakları tamamladık, vize için erkenden kuruma gidip müracaat edeceğiz.
Kuruma girdik, sırada önümüzde birkaç kişi var zaten. “Bekleyelim” derken elektrikler kesilmesin mi?
Bekliyoruz ki jeneratör devreye girsin. Hay Allah, jeneratör yokmuş binada!.. Biz “koca devlet dairesinde nasıl jeneratör olmaz” falan derken görevli demez mi “sizin resimler biyometrik olmamış!”
“Nasıl olmamış? Biz bunu tam pasaport vizeye uygun olarak çektirdik, önceden hazırladık” dedik.
Karadenizli ya, tutturdu “olmamış bu işte” diye. Kurumun karşısında zaten tek fotoğrafçı var. Mecbur gittik oraya “tekrar vesikalık resim çekilelim” diye.
Ama orada da elektrik yok!.. “Oluyor mu böyle kesintiler sık sık?” diyoruz. Yaz olsun kış olsun yağmur yağan yerde kesilmez mi, illa kesiliyordur” diye cevap verdiler.
Başladık beklemeye… Pazartesi sabah erkenden çıkıp gideceğimizi düşündüğümüz şehirde kesilen elektrikler bir yandan, her evrakta tekrar tekrar bulunan eksikler neticesinde neredeyse ikindiye ancak işlerimizi tamamlayabildik. Ama asıl macera buradan sonra başlayacakmış ne bilelim!.. DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.