Demek ki yanlış bilgiymiş!

“O yıllarda müdür odasında koltuk bile yoktu. Hatta çoğu okulda müdür odası bile...”

 

 

Yıllar önceki okul müdürlüğüm döneminde yaşadığım bir hatıramı anlatmaya bugün de devam ediyorum.

İlçe halkımız okula öğretmene çok saygılı ve hürmetkârdı. Öyleyse okulun koridorundaki bu meçhul adamın bu pervasızlığı nedendi?

Kararlı ve biraz sertçe sorumu tekrar ettim:

-Buyurun beyefendi ben okul müdürüyüm. Bir konu var ise odama geçelim. Bir çay ikram edeyim. Orada konuşalım.

Adam hiç dönmeden: “Odana geleceğim müdür bey, fakat şu resimleri incelemem gerekiyor!” dedi.

Bu adam kimdi? Ne için gelmişti? Amacı neydi? "Peki, ben odamdayım, işiniz bittiğinde bekliyorum” diyerek odama geçtim.

Aradan on dakika gibi bir zaman geçmişti. Kapımı tıklattı o adam. “Buyurun” dedim. Enteresandı. O sert adam, yarı açık kapıdan doğruca girmemiş, nezaketen yine de kapıyı çalmıştı.

-Girebilir miyim müdür bey?

Ben de ayağa kalktım.

-Buyurun şöyle oturun tekrar hoş geldiniz, diye tebessüm ettim.

-Teşekkür ederim müdür bey, dedi ve gösterilen sandalyeye oturdu.

O yıllarda müdür odasında koltuk bile yoktu. Hatta çoğu okulda müdür odası bile yoktu.

-İşiniz bitti mi?

-Bitti müdür bey, isterseniz merak ettiğiniz konuyu siz sormadan ben anlatayım.

-Bana bu kasabada filanca derler. Namımı herkes bilir. Ben filan partinin de belde başkanıyım... Bana dediler ki müdür, okula karşıt görüşteki parti liderinin fotoğrafını asmış. Gece sinirden uyuyamadım. Bugün okula onun için geldim.

-Peki var mıymış, gördünüz mü?

-Duvara asılan resimlere tek tek baktım, yoktu. Demek ki yanlış bir habermiş. Zaten olsaydı sizinle bu şekilde konuşmaz çeker vururdum. Bunu söylerken de ayağa kalktı, tabancayı çıkardı ve bana doğrulttu. Sakin ve sabırlı bir duruş sergiledim:

“Peki, şimdi nasıl bir konuşma yapacaksınız onu merak ediyorum?"

Adam mahcup hâlde tabancasını tekrar beline yerleştirip oturdu. Sonra da:

-Hocam bana deli derler ama galiba siz benden daha delisiniz, diye güldü.

-Bu ne demek?

-Hocam belli ki mert ve gözü pek bir delikanlısınız. Ben beşinci sınıfta okuyan öğrencinizin de babasıyım. Hapis de yattım. Burada siyaset çok aktiftir. Sen bizden taraf olsaydın çoktan yanımıza gelirdin. Oysa hep muhtarla muhatapsın. Belli ki bizden değilsin. Eğer rahat durmaz, siyaset yaparsan seninle takışırız bilmiş olasın. DEVAMI YARIN