Bir macera yüzünden...

A -
A +
“Benim macera sevdam yüzünden az kalsın canımızdan oluyorduk. Bir daha mı tövbeler olsun...”
 
Yaşadığım hatıra 70’li yılların ilk yarısında geçti… Akşehir Öğretmen Okulunda öğrenciyiz. Dış illerden gelen öğrenciler yatılı. Bölge nüfusuna kayıtlı öğrenciler ki biz onlara yerli diyorduk, onlar gündüzcü yani evciydi.
Hâliyle sınıf ve okul arkadaşlarımız oluyor. En yakın arkadaşlarımın birkaçının ismi: Meziyet, Yusuf, Hakkı idi mesela… Hakkı Akşehirliydi. Bir hafta sonu bizi aldı köyüne götürdü. Orada bir gece misafir olduk. Sabahın erken saatlerinde de kalkıp çevreyi gezmeye çıktık.
Hakkı’nın köyü Akşehir Gölü’ne çok yakın. Göle gittik. Kıyıda bir kayık vardı ve içerisinde kürekler… Oh ne iyi! Arkadaşlara kayıkla gölü gezmeyi teklif ettim.
“Kabul ama kayığı kim kullanacak?” dediler.
“Ben kullanırım” dedim.
“Bilir misin?” sorusuna kendimden emin bir şekilde cevap verdim:
”Tabii ki biliyorum. Memlekette çok kayık sürdüm.”
“Tamam o zaman” deyip atladılar kayığa. Ben de bindim.
Aslında ömrümde hiç kayık sürmediğim gibi kayığa da binmemiştim bile… Sadece filmlerde görmüştüm… Yaşadığım ilçede ne göl ne de nehir vardı.
Arkadaşları ikna etmek için yalan söylemiştim.
Neyse… Küreklere asıldım. Bir iki denemeden sonra kayığı hareket ettirmeyi başardım.
Kayığımız sazlıklardan süzülüp gidiyordu.
Vaktin nasıl geçtiğini anlamamış ama gölün orta yerine kadar gelmiştik.
O da ne? Kayık su alıyordu. Bir korkudur başladı.
”Rahat olun! Telaş etmeyin!” diyordum ama ben de endişeleniyordum.
 Geri dönmemiz, hızla kıyıya ulaşmamız gerekiyordu. İyice yorulmuştum. Kollarım kürek çekmekte zorlanıyordu. Dinlenmeye ise zaman yoktu.
Arkadaşlara kayığı nasıl kullanacaklarını anlattım.
”Yahu şu mereti biraz da siz sürün!” dememin pek bir faydası olmadı. Dualar etmeye başladık.
“Ya Rabbi bana güç kuvvet ver” diyerek tekrar asıldım küreklere. Enerjimi sonuna kadar kullanmalıydım. Tekrar sazlıklara vardık mı kurtulduk demekti.
Şükürler olsun kıyaya sağ salim ulaştık.
Arkadaşlara hiç kayık kullanmadığımı, kendilerini ikna etmek için bu yola başvurduğumu itiraf ettim. Öfkeyle karışık gülmeler, sitemler… Benim macera sevdam yüzünden az kalsın canımızdan oluyorduk. Bir daha mı hiçbir konuda şaka da olsa kimseye yalan söylemedim.
         Abdullah Aydın
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.