Allah’ım sen sabır ver…

A -
A +
“Torunum Rabia’nın gözyaşlarını siliyor sevgiyle bağrıma basıp dua ediyorum...”
 
Hatırama bugün de devam ediyorum... Oğlum kadar kıymetli damadım Covit salgınında, geride genç bir kadın ve boynu bükük iki evlat bırakarak genç yaşta hayata veda etti. O zaman zarfında yaşananlar ayrı bir roman olur. Akan gözyaşları yaşanan korkular ve acılar nasıl anlatılır bilemiyorum. Belim büküldü saçlarım bembeyaz oldu.
Aynı zamanlarda gelinim de, küçüklüğünden beri var olan hastalığın pençesinde kıvranıyor hastanelerde yatıyordu. Ondan da bir kız torunum oldu. Gelin kızın hasta annesinden başka kimsesi yoktu. Yakın akrabamızın tavsiyesiyle “bu iki yalnız insanı bağrımıza basalım oğlumuz da yuvasını kursun” dedik ama kızcağızın psikolojik durumu olduğu bizden saklanmış. Bazı anormal hâlleri dikkatimizi çektiyse de durumun vahametini anlayamadık. Ta ki torunum “Rabia’m” dünyaya gelinceye kadar... Gelinimizin rahatsızlığı zapt edilmez bir boyuta ulaşmıştı. Annesi de rahmetli olunca bütün yük benim omuzlarıma bindi. Torunumun bakımı oğlumun gözyaşlarını silmek gerçekten yaşlı omuzlarıma ağır bir yüktü.
Allahü teâlâ dayanma gücü verdi elbette. Torunuma da baktım oğlumun gözyaşlarını da sildim. Kızımı teselli etmeye de çalıştım.
Bu sene Ramazan-ı şerife yine kavuştum elhamdülillah. Salgınla mücadele etmek, analı ama anasız küçük bir çocuğa nineden çok annelik etmek… 36 yaşına gelmiş aslan gibi bir evladın hâlâ yuvasını kuramadığı için kendi başına yaşamasının üzüntüsünü ta içinde yaşamak…
Bunca elem ve kedere rağmen Allahü teâlânın lütuf ve merhametine mazhar olmazsak Ramazan-ı şerifi huşu içinde yaşayabilir miydik?
Elhamdülillah onca mücadeleye göğüs gererek sabrederek şükrederek bu mübarek günleri eda edebildik.
Biliyor musunuz gerçekten de ölmeden ölünüyormuş… Dünyalık hiçbir isteğim kalmadı. Babasız büyüyen torunlarım için de üzülmüyor sadece dua ediyorum.
Bakımevinde yaşayan annesini soran torunum Rabia’nın gözyaşlarını siliyor sevgiyle bağrıma basıp dua ediyorum.
Evleneceği evsafta bir kıza rastlayamadığı için yakınımızda ama yalnız yaşayan hayırlı evlâdım oruç tutarken onun yalnızlığına üzülmek yerine iftarına sıcak çorba hazırlayabildiğime de şükredip dua ettim.
Eğer ölmeden ölmeseydi bu nefis bunca imtihana katlanabilir miydi? Şükredecek çok şey var. Allahü teâlâ şükrünü eda edebilenlerden eylesin... O'nun rızasını kazanabilmek sonsuz nimetlere kavuşabilmek... Elbette bedel ister...
         Rumuz: “N. A.”
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.