Kendi evladına yapar mıydı?

“O yurttaki çocuklar üç defa kaçarsa, yaşı ister 12-13 olsun gözünün yaşına bakmıyorlardı...”   Tokat Yetiştirme Yurdu'nda kaldığım 80'li yıllardaki bir anımı sizinle paylaşmak istiyorum... Şu anda aynı yönetmelik mi geçerli bilemiyorum ama bizim zamanımızda yetiştirme yurdunda büyüyen çocukları ayrı bir sıkıntı bekliyordu… On sekiz yaşına geldiğinde yurttan ayrılmak… O yaşta ayrılmak zorunda kalan bu çocuk hayatta tek başına ne yapacaktı? Hayatı nerede ve hangi barınakta karşılayacaktı? Kaldı ki yurttan ayrılmış ya da "yetiştirme yurdu"nda büyümüş olarak bilinmek onun toplumda dışlanmasına yetip de artıyordu bile… Hoş, yetiştirme yurdundan çıkan bizlerin de normal aile çocukları gibi olması beklenemezdi… Ama sonuçta biz de bu ülkede yaşıyorduk ve hayatımızı bir şekilde yaşamak zorundaydık… Yani yurtlardan ayrılıp normal hayata geçiş sürecinde hepimiz başarılı olamıyorduk. Başarısız olanlarımız sokakların karanlık dehlizlerinde kaybolup gidiyordu… Ya da toplumun sorunlu problemli insanlarına bir halka daha oluşturuyordu… Ben kahreden bu gerçeği işaret etmekle birlikte yurtlarda bizim çocukluğumuzda yaşanan vahim bir uygulamayı dile getirmek istiyorum. Bazı arkadaşlar, ergenlik döneminin verdiği stres ve gerilimle ve yurtta hissettiği baskıcı hayata fazla dayanamayıp kaçıyordu. Nereye? Ya uzaktan bir akrabasının evine ya arada bir ziyaretine gelen yakınlarının evine… Bu çocuklar kaçtığında polisle irtibata geçilip çocuklar muhtemel olması gereken adreslerden alınıp tekrar yurda getiriliyordu. Ama diyelim ki aynı çocuk böyle üç defa kaçarsa, yaşı ister 12-13 olsun gözünün yaşına bakmıyorlar. Hele 15 yaşında oldu mu “efendim zaten kaçıyor” diye hemen yurttan kesin çıkarıyorlardı? Bir arkadaşı hatırlıyorum. Öyle oldu mesela. Birkaç kez kaçtı çocuk… Ama gittiği yerde akrabalarından umduğu ilgiyi göremedi. Yüz bulamadı ki çıktı geri geldi. Ama bu çocuğu geri almadılar... Sonuç ne oldu? O çocuk sokaklara düştü. Sokaklarda yatıp kalkmaya başladı… Bu gibi durumlarda prosedür gereği müdürün inisiyatifi söz konusuymuş. Ama bu inisiyatif çocukları sokağa bırakma yönünde mi kullanılmalı? Yani orada müdür esnek davranabilir de… Bir de empati denen bir durum yok mudur? Sorup soruşturması da inisiyatif dâhilinde değil midir? Soruyorum kamu vicdanına… Aynı şekilde kendi evladı kendi evinden üç defa kaçtığında ve sonra da çıkıp geldiğinde kapıyı suratına kapatabilir mi ana baba? DEVAMI YARIN