Figen Hanım'ın hatırası

A -
A +
“Geçen gün öğrencilerimden birinin midesi bulandı. Öğürmeye başladı. Hemen yanına gittim!..”   Ankara Sağırlar Okulu’nda, yılda en az üç kez öğretmenler kurulu toplantısı yapılırdı. Bu toplantılara Ankara’nın diğer ilkokullarında bulunan özel alt sınıflarda görev yapan ve kadrosu bu okulda olan öğretmenler de katılırdı.
İşte böyle bir toplantıda, çok tanınan bir okulun özel alt sınıfında görev yapan öğretmen Figen Hanım söz aldı. Okutmakta olduğu sağırlar sınıfının araç gereçlerini muhafazada; masa örtülerini korumakta, temiz tutmak ve kirlenenleri yıkattırmakta zorlandıklarını söyledi. Daha sonra da başından geçen bir olayı anlattı:
 
“Geçen gün öğrencilerimden birinin midesi bulandı. Öğürmeye başladı. Hemen koşarak yanına gittim. Maksadım kusma ihtimali varsa lavaboya götürmekti. Fakat birden kasıldı. Anlamıştım hemen kusacağını, artık lavaboya yetiştirme imkânım kalmamıştı. Bu durumda masa örtüsü ve tabandaki halı berbat olacaktı. Hemen iki elimi birleştirerek ağzına tuttum. Öğrencim büyüyen gözlerle bana bakarken ben 'evet' şeklinde onayladım. Bu hareketler saniyelerle olup bitmişti. Çocuk öğürerek avucuma kustu. Rahatlamıştı fakat korkan gözlerle bana bakıyordu. Yüzüne bakarak tebessüm ettim, o da gülümsedi. Çok şükür halıyı ve örtüyü de kurtarmıştım. Tabii ki diğer sevindirici yönü, çocuğun önemli bir rahatsızlığının olmadığıydı. Avuçlarımdaki kusmuğu götürerek lavaboya boşalttım ve ellerimi yıkadım. Sonra da öğrencimin yüzünü ağzını sabunlu suyla temizledim.”
 
Bu konuşmayı dinlerken bazı öğretmenler çok kızdı. Bazılarının midesi bulandı. Öğürmeye başlayanlar bile oldu. Hele bir bayan öğretmen oldukça sert tepki gösterdi: “Hoca hanım bir kere yaptığınız davranış çok yanlış. İkinci yanlış da bu olayı marifetmiş gibi burada anlatmanız. Şu hâle bakın, hepimizin midesi altüst oldu, kimyamız bozuldu. Bugün artık kimse yemek yiyemez sayenizde. Arkadaşları ne hâle koyduğunuzu görmüyor musunuz? Biz öğretmen miyiz dadı mı, yoksa hastabakıcı mı? Bari çocukların altını da alalım olsun bitsin. Zaten özel eğitim öğretmeniyiz diye bu çocuklardan çektiklerimiz belli. Üstüne üstlük bir de bu işler… Lütfen kendinize geliniz bir daha olmasın” dedi. Bütün gözler Figen Hanım'a çevrildi. Bakalım şimdi ne cevap verecekti? DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.