Bilmiyorum iyi mi ettim?

A -
A +
“Artık kâğıt mendiller çıktı bir kullanımlık… Peçeteler hatta havlular üretildi rulo rolo…”
 
 
Posta kutuma gelen bir paylaşım beni nerelere götürdü… “Hiç dikkatinizi çekti mi bilmiyorum ama mendiller hep kare şeklinde üretilir. Gerek kâğıt olsun gerekse kumaştan yapılsın mendillerin eni ve boyu hep eşittir. Tabii ki bu eşitlik bir tesadüf değildir mendilin geçmişi Fransa’da uygulanan yasalara dayanır ve hâlâ kare olarak kullanılır. Mendil cebinizde taşıyıp bir şeyleri silmek için üretilmemişti aslında. O zamanlar mendiller sosyal bir sınıfın sembolü olarak belli özelliği olan bir şeydi.
O dönemin insanları mendillere çeşitli anlamlar yüklüyordu. Örnek olarak vedalaşırken sallanan mendil, “sana sadık kalacağım” anlamına geliyordu. Camdan sarkıtılan mendil, şu an ailemin yanındayım anlamındaydı. Beyaz olan mendil "seni çok seviyorum" demek, mavi mendil “bugün çok hüzünlüyüm” demek, sarı mendil “hastayım” demek gibi anlamlar içeriyordu.
Eski zaman insanlarının statü olarak gördüğü kumaş mendiller günümüzde artık bir nostalji hatırası olarak görülebiliyor. Annelerimizin babalarımızın çocukluğunda kalan mendiller gerçekten de rengârenk, oyalı, dantelli, çiçekli, bebek, hayvan desenli çeşit çeşitti… Mendiller her pazar ütülenir lavanta keseli, mendil çekmecemizde yerini alırdı. Bazı erkeklerin mendillerinde baş harfleri nakış olarak yer alırdı. Bir arkadaşın doğum gününde filan mendil hediye etmek çok güzel âdetlerdendi.”
Ne tuhaftır her şeyi çabuk eskitir ve unutur olduk. Artık kâğıt mendiller çıktı bir kullanımlık… Peçeteler hatta havlular üretildi rulo rolo… Hepsi hayatımıza kolaylık oldu ama hiçbirinin değeri kalmadı… Sil at, kullan at, kurula at oldular… Ne değeri kaldı kimsenin kimseye sunacağı, ne hatırası kaldı sandıkta çekmecede saklanacağı… Mendiller şimdilerde sadece nostalji türkülerimizde yaşıyor diyebiliriz. “Mendilim işle yolla/İşle gümüşle yolla/İçine çüt (çift) elma koy/Birini dişle yolla”... Burada dile getirilen elmanın dişlenmesi sevdiğinin ısırığının da sevene gönderilmesi inceliği ve estetiğini barındırmaktadır. Sevdayı dile getirmekte sanat budur aslında… Sevmek de sevdalar da edep ve ahlak dairesi içerisinde olan bu millet ne asil ne kibar ne necip bir millettir türkülerimize sorun siz… Posta kutuma gelen mendil yazısından bazı bölümlerle birlikte duygularımı Hayatım Roman köşesinde yayınlansın istedim. Bilmiyorum iyi mi ettim?
          Ümit Yaşar-Kadıköy
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.