Yüreğim sızlamış mıydı?

A -
A +
“Kadın boynunu büküp gitti. Yüreğim sızladı mı ardından? Ne yalan söyleyeyim sızlamadı...”
 
 
“İstanbul’da kiraya vereceğin bir dairen oldu mu gerisi tamamdır Hamdi! Şöyle bir de dolgun fiyata kiraya verdin mi gel keyfim gel... Sanki altın yumurtlayan tavuktur... İstediğin kiracıyı alırsın... İstemediğini gönderirsin!.."
Bu sözler, yakın çevremin bana her fırsatta verdiği akıldan başkası değildi... Gece gündüz, dişimi tırnağıma takarak biriktirdiğim paramı, daireye yatıracak, güzel bir yatırım yapmış olacaktım...
Aldığım akla uygun olarak evime dolgun ücret verecek kiracı aradım hep... Hatta hiç unutmuyorum, bir dul kadın gelmişti:
- Metin Bey iki yetimim var. Kiralık ev arıyorum. Siz de cama kâğıt yapıştırmışsınız... Ne kadar kira istiyorsunuz acaba?
-Ablacığım iyi hoş da senin emekli maaşının tamamı bile yetmez bu evi kiralamaya... Git sen kendine uygun, kenar semtlerde bir ev tut!
- Metin Bey kiminin parası kiminin duası demişlerdir. Ben de biliyorum kenar semtlerde daha ucuz ama çocuğun iki sene daha aynı okulda okuması lâzım...
Kadını terslememek için zor tuttum kendimi:
- Ablacığım ben ne yapabilirim? Senin oğlunun okuluna yakın diye bu lüks daireyi üç kuruşa kiraya mı vereyim yani? Biz bu dairenin parasını çaydan toplamadık ya. Biz de dişimizden tırnağımızdan artırdık... Değil mi yani?
Kadın boynunu büküp gitti... Yüreğim sızladı mı ardından? Ne yalan söyleyeyim sızlamadı. Çünkü ben bu daireyi, ona buna yardım etmek için değil, yatırım yapıp üç beş kuruş daha gelir elde edebilmek için satın almıştım...
Nitekim İstanbul gibi yerde, kiracının biri gelip biri gidiyordu... Nihayet birkaç gün sonra gelenler arasında eleye eleye gençten bir kişiye şartlarıma uyarsa kiraya vermeye niyetlendim.
Evliydi… Bir çocuk sahibiydi... Bu iyi bir ölçüydü. Yeni taşınmışlar İstanbul'a...
Kendisine açık açık dedim ki:
- Bak arkadaş... Eğer şartlarımı kabul edebileceksen, gidelim evi görmeye... Etmeyeceksen, beni boşu boşuna yorma!
- Kabul, dedi adam... Sıkıntı olmaz, dedi... Neyse, birlikte dairenin bulunduğu yere gittik. Evim gerçekten güzel sayılırdı... Gezip dolaştık. Adam evi beğendi. Şimdi mesele fiyatta anlaşmaktı. Sordu adam:
- Eve ne kadar kira istiyorsun?
 - Biliyorsun enflasyon canavar gibi azgınlaşıyor. Şimdi dolgun bir ücret istemezsek ileride paranın değeri iyice kaybolacak.
-Yani?
-Yani... Bu dairelerin rayiç fiyatları böyle… DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.