“O da civciv gibi tedavi olacak!..”

A -
A +
 
“Güzel anlattın ama bu anlattıklarının senin şimdiki üzüntünle ne ilgisi var onu anlayamadım...”
 
 
Minik öğrencimizin yaşadıklarını anlatmaya bugün de devam ediyoruz.
“Diğer civcivler ise onun bu hâline gülüyorlarmış. Tik tik tik diyen civciv ise çok üzülüyormuş. Hatta kümesten dışarı çıkmak istememiş. Anne tavuk bunun sebebini baba horoz ile konuşmuş… Civcivin niye böyle olduğunu sormuş.
Horoz ile tavuk bunun sebebinin ne olduğunu öğrenmek için onu doktora götürmeye karar vermişler… Tik tik tik diyen civcivi alıp doktora götürmüşler.
Doktor civcivi muayene etmiş. Anneye ne zamandan beri böyle olduğunu sormuş.
Anne de doğduğu andan beri böyle olduğunu söylemiş… Doktor tavuk “üzülmeyin” demiş. Onu küçük bir operasyon ile iyileştireceğiz. Anne tavuk çok sevinmiş… Doktor tavuk tik tik tik diye öten civcivi muayene etmiş.
Sonra da onu küçük bir operasyon ile iyileştirmiş. Ertesi gün civcive sormuşlar:
“Cik cik cik” de bakalım, demişler. O da hiç zorlanmadan “cik cik cik” demeye başlamış…
Anne tavuk çok sevinmiş… Kardeş civcivler de çok sevinmiş… O minik civciv de artık arkadaşlarının arasında “cik cik cik” demeye başlamış. Arkadaşları onu dışlamaktan vazgeçmişler. Hepsi onunla da arkadaş olmuşlar…
-Ne güzel anlattın kuzucuğum… Ama bu anlattıklarının senin şimdiki üzüntün ile ne ilgisi var onu anlayamadım. Bana onu da anlatır mısın?
-Evet anne… Hani sınıfımızda bir arkadaşımız vardı ya… İsmi Erdinç… İşte o derste bizim gibi konuşamıyordu. Bir şey söyleyeceği zaman kekeliyordu…
“Öğretmenim” diyemiyordu, “Öğ öğ öğret öğretmenim” diyordu. Sınıfta herkes ona gülüyordu… O da çok üzülüyordu… Ben de arkadaşlara dedim ki:
-Niye ona öyle davranıyorsunuz? Tedavi olana kadar böyle söylese de tedavi olduğunda çok iyi konuşacak!
Kimse onunla oynamayınca ben onunla oynamaya başladım. Onun kekeleyerek konuşması ile alay etmedim. O da benim bu yaklaşımıma çok sevindi. Bana çok teşekkür etti… “Sen benim en iyi arkadaşımsın” dedi. Biz okulumuzun yemek saatinde yemekhaneye de birlikte gittik… Yemekhaneye giderken bana dedi ki:
-Ben yemek isteğimi aşçı ustaya söyleyemiyorum. Benim yerime sen söyler misin?
-Elbette söylerim dedim.
Böylece yemekhanede yemek sırasına birlikte gitmeye başladık. Onun istediği yemekleri de ben söyledim aşçı ustaya. Çünkü o kekeleyerek konuşuyor. Onun için…
-Peki kuzum şimdiye kadar yemekleri hep seninle mi alıyordu? DEVAMI YARIN
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.