“Essah mı söylüyon?”

A -
A +
 “Söylediklerim hoşuna gitmiş gibiydi. Ağzında kalan son iki dişi tekrar bana göstermiş oldu”...
 
 
Yarı Kütahyalı mısırcı ile karşılaştığım hatıramı anlatmaya bugün de devam ediyorum...
-İşte böyle Kötayalı hemşerim. Emekli olunca buraya yerleşmeye emekliliğin tadını çıkarmaya karar verdim. Amma nerde? Emekli olalı yirmi beş yıl oldu hâlâ çalışıyorum. Hâlâ hayat mücadelesi veriyorum. Hayat şartları beni çalışmaya mecbur ediyor. Her seferinde “bu sefer bırakacağım bu işi gâli (gayrı)” diyorum emme...
Mısırcının sözünü kestim.
-Abi sen yarı Kötayalı değil tam Kötayalı olmuşsun. Baksana galiler, emmeler gırla gidiyor...
Mısırcı tekrar gülümsedi. Söylediklerim hoşuna gitmiş gibiydi. Ağzında kalan son iki dişi tekrar bana göstermiş oldu...
-Yarı Kötayalı şöyle oluyor: Ben yirmi beş yıl orada kaldım. Oranın ekmeğini yedim. Suyunu içtim. Havasını soludum. Orada anılarım var. Pek çok unutmadığım, unutamadığım dostum arkadaşım var. Şimdi görsem tanımam. Onlar da belki beni görseler tanımazlar. Mesela şair bir genç çalışma arkadaşım vardı. Gazetelerde dergilerde şiirleri hikâyeleri yayınlanıyordu. Bayağı işyerinde Kötaya’da tanınan birisiydi. İlgin varsa şiire, belki sen de tanıyondur. Adı Şahin’di…
Şoke olmuştum. Mısırcı benden bahsediyordu. Amma ben kendisini tanımıyordum veya tanıyamamıştım... Mısırcıya hemen acele acele dedim ki:
-Orada dur abi. Bu kadarı da fazla, sen mutlaka beni tanıyorsun. Zira Şahin Ertürk benim ben. Senin adın neydi peki?
Bu sefer şaşırma sırası mısırcı adama gelmişti. Ağzında kalan son iki dişini bir kez daha gösterdi ve;
-Len esağ mı söylüyon? Sen sahiden Şahin misin? Ben kimim biliyon mu? Ben garson Akif Abin...
-Akif Abi esas benim ben Şahin Ertürk. Sen benimle dalga geçmiyordun değil mi? Ta en başından beni tanıyıp “Kötayalı mısın?” diye sormadın değil mi? Kusura bakma ben gerçekten tanıyamadım seni çok değişmişsin. Yirmi beş yıl çok şeyler alıp götürmüş bizlerden. Baksana sen de beni tanıyamadığını söylüyorsun...
Mısırcı Akif abi bir kez daha beni tanımadığını söyledi ve;
-Valla tanımadım tanıyamadım seni Şahin'im, dedi.
Birbirimize sarıldık. Akif Abi'nin gözü artık gelen müşterileri görmüyordu bile. Mısır almaya gelen müşterilere,
“Yok Abiciğim yok bugün satış falan yok gali... Gidin mısırınızı başka yerden alın. Görmüyo musunuz hemşerim Kötayalı Şair Şahin gelmiş..." deyip geri gönderiyordu... DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.