Mertebeyi kaynanamdan öğrendim...

A -
A +
 “Sen çok iyi yaptın al sana şu kadar ücret, makam verelim rütbe verelim” gibi olmaz.
 
 
Trende dinlediğimiz "Gökçek Teyze"nin anlattıklarını bugün de paylaşıyorum...
-Erkek evlat biraz daha zahmetsizdir. Daha çocukluk çağından çıkmadan kendine bakmaya, ihtiyaçları için ufak tefek kazanmaya çalışır. Ayrıca kız evladını evlendirirken de evlendikten sonra da hep gözün arkada kalır. Hep kendi kendine merak edersin: Kızıma “bakıyorlar mı? Acaba bir sıkıntı veriyorlar mı? Rahatı nasıl?” der durursunuz.
Bu merak içinizi kemirir durur. Erkek evlat için bunlar pek düşünülmez. Ona anne-babası evlendiğinde bile bakar.
İşin en zor olanı, ana babayı en çok düşündüreni kızına şöyle hayırsızıyla rahat ettirecek bir yer bulmaktır. Hiçbir ana baba layık gördüğü yere “benim kızımı al” diyemez. Bu hoş görülmez. Gerçi bana göre bu duygu ayıp değildir emme söylenmez işte...
Bizim zamanımızda bir kız gelin olduğunda gelin gittiği evde her şey ondan beklenirdi. Zavallıya çok yük binerdi ama o beklentiler, onu mertebeye erdirecek olanlardı işte. Kızlardan birisi:
-Abimden duymuştum, mertebe askerde rütbe almak gibi mi?
Yaşlı kadın;
-Sabret kızım. Bu mertebenin maddi karşılığı yoktur. Yani “sen çok iyi yaptın al sana şu kadar ücret, makam verelim rütbe verelim” gibi olmaz.
-Ne olur?
-Bir aferin alınır. Bir göze girmek, bir eziyetten uzak kalmaya sebep gibi faydaları olur. Ne yalan söyleyeyim. Ben böyle mertebelere ermekle bu dünyada çok şeyler kazandım. Ama bir şey daha söyleyeyim. Mertebeye ermek için yapılması gerekenleri bir çocuk kendi başına nereden bilecek? Onlara anne babası ve yakınları öğretecek… Ne edeyim ben erken evlendiğim için bu öğrenmeyi tam yapamadım. Ben de ne yaptım? Kafayı çalıştırdım. Gelin gittiğim yerden hayatla ilgili öğrenilmesi gerekenleri evden öğrendiklerimin üstüne tamamladım. Hâlen de öğrenme içindeyim. Zaten gelinlerin öğrenmesi ve çalışması bitmez. Öğrendikleriyle hayatını kazanmak için çalışması gelinlerin görevidir. Karşılığı vardır-yoktur ayrı bir konu.
Kızlardan birisi;
-Teyze isterseniz yavaş yavaş mertebeye geçelim mi dedi. Bunun üzenine yaşlı kadın;
-Biraz önce anlattıklarım mertebeye ait işte kızım. Mertebeye ermeye ailenin, anne-baba başta olmak üzere kızın doğup büyüdüğü çevrenin çok büyük katkısı vardır. Atalarımız “Ağaç yaş iken eğilir” demişlerdir. Kız evlat, yuva kuracaktır. Bu yuvanın devamı onun bilgisine görgüsüne çalışkanlığına bağlıdır... DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.