Başarmak öyle kolay mı?

A -
A +
 “Köyünden başka yere gitmeyenler bile kalkıp gidiyorlar Almanya’ya. Ben niye gitmeyeyim?..”
 
 
Kolay değildir; bir insanın doğup büyüdüğü memleketinden kalkıp farklı bir ülkeye giderek orada başarılı olması. Var ama böyle örnekler. Öyle birinin bana çok ilginç gelen anılarından bir bölüm anlatayım. Size de ilginç gelecek mi, bakalım:
1970’li yılların ikinci yarısı… Ankara’da yükseköğrenimini yapmakta olan 20’li yaşlarda bir delikanlı, yaz tatili gelince düşünmeye başlar:
 “Okuma yazma bilmeyen, köyünden başka yere gitmeyenler bile cesaretle kalkıp gidiyorlar Almanya’ya. Ben niye gitmeyeyim? Kaldı ki, ben biraz Almanca da bilirim. Üç aylığına turist olarak gider, yaz boyunca çalışır, okul harçlığımı kazanarak aileme yük olmaktan kurtulurum...”
Almanyada lokantada çalışan bir tanıdığı, o lokantanın Almanca bilen garsonlara ihtiyacı olduğunu söyleyince “bu fırsat kaçmaz” deyip verir kararını. Tanıdıklarından o dönem yürürlükte olan 500 mark borç alır. Uçakla önce Münih’e, oradan trenle Stuttgart’a gidip verilen adresi bulur. Ertesi gün de, garson kıyafetini giyip işe başlar.      
Günde 15 saat çalışır; ayda 650 mark kazanır. Sigortası yok, haftada bir gün izin... Orman içinde, geniş bahçeli, büyük bir lokanta… Yemek servisi yap, boşları topla, masaları sil, peçeteleri kapla, bardakları yıkayıp kurula… Her işi çok hızlı yapmak gerekir.
Kitaplarda okuduğu emeğin sömürünün işçinin hakkının alnının teri kurumadan veriniz hadis-i şerifinin ne demek olduğunu burada çalıştığı üç ay içinde öyle öğrenir ki, bir daha unutmaz hiç...
Okul harçlığı kazanınca yurda dönmektir niyeti ama evdeki hesap çarşıya uymaz. Çünkü aldığı borcu ödedikten sonra elinde fazla bir şey kalmamıştır. Lokantadan ayrılınca Türklerin bir derneğine gider. Görevliler, dernek salonunun arkasındaki küçük odada kalabileceğini söyler. Burada yatar, salonu temizler, gelenlerle ilgilenir, hafta sonları seminerler hazırlar.
Turist olduğu için çalışma izni yoktur. Ne yapsak derken çare olarak Türkiye’den alıp getirdiği öğrenci kimliği ile Stuttgart Üniversitesi’nce verilen bir “Almanca kursuna yazılır. Oturma izni alabilmesi için ev adresi istenir. Üniversitede tanıştığı bir Alman arkadaşı, evlerinde kaldığıyla ilgili belgeyi imzalayınca, üç aylık oturma izni alır. DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.