Arpacı Halil Amca

A -
A +
Yanına gelenler, cenazeleri olduğunu, erken saatte bir kamyonet bulmanın zor olduğunu söylerler...
 
 
Benim de bir hatıram var... 80’li yılların ortalarında Samsun’da Başoğlu İnşaat'ta seramik taşeronluğu yapıyordum. Aynı firmada kamyon şoförü Kemal Çakmak isimli bir arkadaşımız vardı. Bu yılbaşlarında o da rahmetli oldu. Bu arkadaş o günlerde nasıl olmuşsa belini incitmiş. Demişler ki ona: “Arpa alıp kaynat ve bir beze koyarak beline bağla, iyi gelir!..”
Rahmetli Kemal de “arpayı nereden bulurum?” diyerek Samsun merkezde Subaşı civarında zahireci merhum Halil Amca'ya gider. Halil Amca ile ben de tanışmıştım sağlığında. Durumunu anlatır. Biraz çokça arpa ister… O zamanın insanları çokça satmak değil ihtiyaç kadar satma konusunda da hassastır. Der ki Kemal’e:
-Sana bir poşet kadar yeter.
Aralarında şu konuşma geçer:
-Sağ ol Halil Amca borcumuz ne kadar?
-İlaç niyetine alanlardan para almıyorum.
-Olur mu Halil Amca, bu arpanın parasını vermezsem içim rahat etmez benim.
-Gerek yok, sen git ilacını yap.
Alırdın almazdın birbirlerine karşı ısrar edince Halil Amca der ki:
-Canım tasalanma bir gün gelir seninle helalleşiriz. Haydi, var git ilacını kullan…
Böylece Kemal rahmetli oradan ayrılır… Aradan altı yedi yıl geçer… Çalıştığımız şirketin Sinop Gerze ilçesi yakınlarındaki şantiyesine kereste gitmesi lazımdır. Kemal Anadol kamyonet ile Samsun’un Çiftlik Caddesindeki binanın önüne kereste almak üzere yaklaşırken birkaç kişi yanına gelir.
Sabah saatleridir vakit oldukça erkendir. Selam verip durumu anlatırlar. Bir cenazeleri olduğunu, bu saatte uygun bir kamyonet bulmanın zor olduğunu, onu görünce böyle bir ricada bulunduklarını söyleyip mevtayı mezarlıktaki gasilhaneye kadar götürmesini rica ederler.
Kemal merhum bu teklife şaşırır ama “peki, başınız sağ olsun” diyerek kabul eder. Merhum kamyonetle gasilhaneye giderlerken şoför sorar cenaze sahiplerine:
-Ha bu mevta kimdir, neyiniz olur?
Aldığı cevap ile şoke olur… Çünkü mevta yıllar önce arpa aldığı zahireci Halil Amca'dır. Doksan yaşında vefat etmiştir. Kemal iyice emin olmak için dükkânını sorar. “Subaşı civarında” cevabını alır. Anlar ki yıllar önce arpa parasını almayıp “seninle bir gün helalleşiriz” diyen Halil Amca'nın cenazesini taşımaktadır. Cenaze sahipleri taşıma ücreti teklif ettiklerinde ise gözleri dolarak der ki:
-Biz onunla sağlığında helalleşmiştik. O ücretini o zaman ödemişti…
        Yunus Akçay-Samsun
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.