Korktuğumuz başımıza gelmedi...

A -
A +
“Jandarmadan haber geldi. Sakçagözü aşağısında bizim birlik aracının kaza geçirdiğini söylediler!..”
 
 
Adana’da askerlik yaptığım yıllarda yaşadığım hatıramı anlatmaya devam ediyorum...
Asker aracın freni tutmadığını söyleyince aracın camından kepimle yabancı tır ve şehirler arası araçlara “Yol açın!” işareti yapmaya başladım.
Yükseklik azaldıkça hız artıyordu. Solumuz dağ yarı, sağımız uçurumdu. Uçuruma korkudan bakamıyordum. Bir ara Konyalı asker şoföre baktım. Gayet metin araç kullanıyordu. İradesini kaybetmemişti.
“Neden bakımsız yola çıktın?” diye falan hiç hesap sormadım ve kızmadım. O an şoföre bir şey söyleme zamanı değildi. Bildiğim duaları okuyor ve Allahü teâlânın sevdiği kullarını vesile ederek istimdat (yardım) diliyordum. Korktuğumuz başımıza gelmedi.
Sağ-salim düzlüğe indik.
Yol kenarında bir evin kapısını çalıp kazadan kurtulduğumuzu söyleyip iki rekât şükür namazı kılmak için abdest alma müsaadesi istedim. Memnuniyetle beni içeri alıp önce su ikram ettiler. Şükür namazı kılıp hane sahibine de dua edip veda ederken ısrarla ikramda bulunmak istediler.
Görev başında olup askerlerimin de yol kenarında olduğunu söyleyince askerlere götürmem için bir dolu kumanya getirdiler. Askerlere vermelerini söyledim.
Ben içeride iken freni boşalan askerî aracı ilk gören tır şoförü hidrolik yağı vermiş. Hareket edince biraz gittikten sonra frene basıp onların tarif ettiğini yapsalar da araç tam duramıyordu.
Yol üstünde Sahabe-i kiramdan mübarek Ukaşe hazretlerinin (rahmetullahialeyh) kabri yakınlarındaki Kömürler'de durup Belediye Başkanlığına giderek, Başkanının telefonundan komutanımı aradım. Durumu söyleyecekken komutan sordu:
-Kaza nasıl oldu?
-Komutanım kaza geçirmedik.
-Jandarmadan haber geldi. Sakçagözü aşağısında bizim birlik aracının kaza geçirdiğini söylediler ama…
-Sadece hidrolik yağı akmış. Hızla aşağıya indik ama yol kenarında yağ takviyesi yaptık. Şimdi de Kömürler'de Belediye Başkanı'nın yanından arıyorum.  Başkan da hürmetlerini arz ediyor dedim. Komutan ikna oldu rahatladı:
-İyi o zaman çabuk gelin!
-Komutanım bir arzım var: Aracın hızı ve solumdaki yar ile sağımdaki uçurumu görünce kurtuluş olmadığını anlayıp ne kadar bildiğim dua varsa hepsini okudum. Anamdan doğmuş gibi oldum, dememle birlikte kahkahalar yükseldi ve komutanın elinden telefon düştü, sesini duydum. Allah bütün askerlerimizi ve milletimizi kazadan beladan korusun.
            Gazanfer Şahin
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.